28 Aralık 2018 Cuma

N. Serpil Altuntek - Yerli'nin Bakışı Etnografya: Kuram ve Yöntem

Etnografya nedir, ne değildir? Bunu merak edenlerin okuması gereken kitap. 1 lisans dönemi boyunca derste işlediğimiz kitap. Dersin sonunda hocam, şu an teorik olarak etnografyayı öğrendiniz. Sıradaki iş saha dedi. Sahaya çıkmak. İlk baş sade gözlemle betimleme yaptık. Sanırım 2. dönem görüşmeli olarak sahaya çıkacağız.
Kitaba dönersek, lila kapaklı, açık mor. Ütopya antropoloji dizisinden çıkmış. Gerçekten tam bir kuram kitabı olayı kuramsal çerçeveden çıkmadan özetliyor. Temiz bilgiler, örnekler var. 
Mesela Malinovski, Boas, Geertz kimmiş ? Açıklanıyor.
Kitapları çizmem ama artık meslek kitaplarım dediğim bu tip kitapları çizerek çalışacağım. Bir de 2019 için değişik sınıflama yöntemlerim var. Kitaplardaki bilgileri kategorize yapcağım. Vaktinde geri dönüş yapmak için.
Alıntılar
Etnografya, orda olmayı, deneyimi imler. ( 9 )
Betimleme hem de kuram veya üst-kuram bir etnografya çalışmasının iki asli unsurdur. ( 17 )
Etnografyanın yüzyıllara yayılan, yavaş bir süreçte geliştiği söylenebilir. ( 21 )
Bir organizma ancak kendi şimdisi ile birlikte geçmişine ve geleceğine dayanarak açıklanabilir. ( 56 )


N. Serpil Altuntek
Yerli'nin Bakışı Etnografya: Kuram ve Yöntem
Ütopya yayınevi
206 sayfa.

29 Kasım 2018 Perşembe

Derleme: Celal Üster - Yatağında Yalnız Mısın?

Muhammet yeni evimize artık eski evimiz oldu, onu ziyarete geldiğinde rafları gösterip nasıl da şiir bölümünün eksik olduğundan bahsetmiştik ayak üstü. Gerçekten de öyleydi. Diğer türlere göre şiir çok yavan kalmıştı. Aslında benim yavanlığım sanırım. Şiir okumak için hep zamana ihtiyacım var diye düşünürdüm. Artık şiiri okuya okuya gelişmek istedim.
Böylelikle bit pazarında şiir kitapları da benim ilgi alanıma girmeye başladı. Bunlardan ilki Celal Üster'in derlemesini yaptığı eski Japon ozanlarından aşk ve özlem şiirleri.
Mesela Mibu Tadamine, Ki Tomori, Sey Şonagan, Mansey gibi.
Okuyan Us yayınlarından çıkmış. Kapağı Japon minyatürlü hoş. Saman kağıda basılmış.

Alıntılar

Önünden bulut geçen
yeşil dağ gibi
gülümseyip durma.
Aşkımızı ele vereceksin. Otomo Sakanoe

Şu kısacık ömrümü
bir şeye benzetecek olsam
tıpkı o tekne gibi derdim
sabah limandan geçip giden
ardında hiçbir iz bırakmadan. Mansey

Uykumda sevgilimi
gördüm göreli
yumdum gözlerimi
düşlere bağladım
bütün umutlarımı. Ono Komaçi

Irmak boylarında
sumercimekleri nasıl büyür
suya sezdirmeden usulca
sevdam öyle büyür
sana sezdirmeden sessizce. Ki Tomonori

Terk edilmek
alınyazım
anlıyorum.
Anlamauan
gözyaşlarım. Sey Şonagon

Nereye böyle
pür telaş
Nereye gitsen
görüp göreceğin
aynı ay bu gece! İzumi Şikibu


Yatağında yalnız mısın?
Derleyen: Celal Üster
Okuyan Us
77 sayfa.


24 Kasım 2018 Cumartesi

Rahşan Ecevit - Pülümür' de Aşk

İstanbul kitap fuarı geldi geçti. Bu şehrin en sevdiğim etkinliği. Ben gidemedim. Üzüntülü değilim ama ufaktan bir burukluk yok değil. Nasip değilmiş gibi avutucu ve gerçekçi cümlelerle özlemimi dindirdim. Haftaiçi gitmek istiyordum. Haftasonları çok kalabalık oluyor diye. Bahaneler, bahaneler.
Çevremden giden gelen oldu tabi. Sevgili annem Şerife Gezer, Rahşan Ecevit'ten Pülümür'de Aşk adlı Oyun türünde yazılmış kitabı imzalı şekilde bana ve eşime hediye etti. 72 sayfalık kitap bir çırpıda okudum. Epey etkilendim. Oyunları okumaktan ziyade izlemeyi tercih ederim. Fakat bu başka olmuş. Çok hoş.
Kapak uyumlu ve sade. Baskı güzel. Kısacası kitabı beğendim.
Son olarak kitabın küçük başlığı: 1960'lar Türkiye'sinden bir kesit.



Alıntılar

Çocukları çok severim ve bu dünyanın onların dünyası olduğuna inanırım. ( 26 )

Memleketimizde en önemli konuları çocuklara anlatma işini okul, ailelere bırakır, aileler de okullara. ( 26 )

Özgürlük nedir ki? Bizdeki gibi insanların gönüllerince açlıktan, açıklıktan ölmesi mi? ( 38 )

Pülümür'de Aşk
Rahşan Ecevit
Rahşan Ecevit- Bülent Ecevit Kültür ve Sanat Vakfı Yayınları
72 sayfa.




15 Kasım 2018 Perşembe

Hakan Bıçakçı - Rüya Günlüğü

Yaklaşım 4-5 senedir yazıyorum. İlk defa bu kadar uzun süre yazmaya ara verdim. Bir geldim, pir geldim diyelim mi:)
Şu an İstanbul kitap fuarı var. Yeniden kitap isteğim tavan yaptı. Kitaplara bakıyorum. Beğeniyorum. Yeniden bakıyorum. Gezinmek bile güzel.
Okuduğum kitap Rüya Günlüğü Mehtap Hocam'ın tavsiyesi üzerine aldıklarımdan.  Kitabın arka kapağında Hakan Bıçakçı külliyatından diyor. Gerçekten sağlam kurgu.
Rüyalar birbirine karışıyor. Tüm rüya kavramı alt üst oluyor. Kitap ele alınıyor ve okunuyor. Çarçabuk bitiyor.
Kitap şöyle başlıyor. "bütün yaşamımızın bir rüya olması ve onun içinde bütün meselelerimizi türetmekte olmamız varsayımı, mantık yönünden hiç de imkansız değildir." bernart russel

Alıntılar

Kurala bağlanmayan hiçbir şey uzun ömürlü olmaz. (41)
İnsan kendi hayatıyla ilgili hayaller görür. ( 14 )
Güzel bir şey olacağını hissettiğimden değil, sırf bir şeyler olsun olaylar gelişsin diye... ( 40 )

Rüya Günlüğü
Hakan Bıçakçı
İletişim Yayınları
152 sayfa

10 Eylül 2018 Pazartesi

Antoine De Saint-Exupery - Küçük Prens

Bugün işlerim biraz rahat blog yazayım dedim. Küçük prens. Her kitapçıda karşıma çıkan bir kitap. Nasıl bir bestseller anlamadım. Hep var. Okuyucuda da görüyorum. Çevremdeki çoğu kişinin kitaplığında yerini almış.
İkinci el tezgahında görür görmez aldım. Daha sonra arkadaştan hediye de geldi. Elimde şu an 2-3 tane küçük prens var. :)
Okumaya karar verdim. Neymiş diye. Bir çırpıda okudum. Çocuk kitabı gibi lanse edilmesine gerek yok bence. Çok geniş bir okuyucu kitlesine hitap ediyor.
Herkes okusun.

Alıntılar
Yaşamanın anlamını bilen bizler için sayıların hiçbir önemi yoktur.

İnsanların artık hiçbir şeyi öğrenmek ve tanımak için zamanları yok. ( 98 )

Gözler asıl görülmesi gerekeni göremezler. ( 101 )

İnsan ne arıyorsa onu yüreğiyle aramalı. ( 111 )

Bir tanesi yüzünden hepsini seversin ( 129 )


Antoine De Saint-Exupery
çeviri: Atahan- Kaan Cumalıoğlu
Küçük Prens
Destek yayınları
129 sayfa.


Boyut yayınları klasik müzik seti

2018 yaz mevsiminde yaptıklarımın muhasebesini eylül ayında yaptım. Şunları yapmışım şunları yapmışım filan. Benim için güzel bir iş dediğim 30 fasikül+ 30 kitap içeren boyut yayınlarının klasik müzik seti. İkinci el pazarından temiz görüp almıştım. Kitaplığımda o bana bakıyor, ben ona bakıyordum. Hatta ev değiştirirken söylenmedim değil, okumayacaksan niye aldın diye. O kızgınlıktan sonra fırsat bulup başladım. Bir çırpıda diyemeyeceğim çünkü cd li olduğu için müzikleri sindirmem gerekiyordu. Sonuç olarak 1 ayda bitirdim. 30 gün 30 kitap 30 cd.
Sayfa sayısı olarak 500 e filan denk geliyor. Müzikler toplamı da 50 saat civarı.

Bu klasik müzik seti, besteci seçimi olarak iyi. Seçilen müzikler iyi. Fakat kullandığı üslup biraz yavan geldi. Sohbet havasında yazılmış. Ben daha ciddi bir dil kullanılmasından yanayım. Aslında set için tek söyleyebileceğim olumsuz yan budur. Cümleler bazen gereksiz uzun. Laf kalabalığı izlenimi veriyor. Dizgi de kimi zaman problem oldu ama kabul edilebilir seviyedeydi.

Bu kitap setinde herhangi bir alıntı yapmadım.

26 Ağustos 2018 Pazar

Edouard Schure - Büyük İnisiyeler

Tükenen bir kitap, yayında yakalayan alsın diyorum. :)

Büyük İnisiyeler, uzun zamandan beri okumak istediğim bir kitaptı. Yayına çıktı diye mesaj geldiğinde aldım. Kalın kitap, güzel kapaklı. Yalnız içinde yazım yanlışları yok değil. Elden geçmeli.

Kitabın içeriğine gelirsek, tekamül üzerine yoğunlaşılmış. İnisiyeleri, kaynak göstererek açıklamaya çalışmış. Kalın bir kitap olduğu kadar bahsettiği konuların genişliği itibariyle özet gibi kalmış. Örneğin kitapta kullandığı isimler için kütüphanelerde özel bölümler var. Raflar bu isimlerle dolu.

Yalnız başlangıç için ve yorumları incelemek için güzel bir kitap. Çevirisinin akıcılığı iyi. Teknik bir konu olmasına rağmen okuyucuyu yormamakta.

Bu tip konulara ilgisi olanlar için fena bir kaynak değil.

Ek'ler le daha da zenginleşmiş. Yayıncının bu konudaki vizyonu önemli. Tebriği hak ediyor.

Alıntılar

Din yardımseverlik ve merhamet açısından önemini sürdürmekle birlikte iman yoluyla yayılmaya devam ediyor. ( 12 )

Kendi içindeki tanrıyı bulma sanatı. ( 20 )

Kötülüğe iyilikle cevap vermeliyiz. ( 116 )

Her din farklı bir gezegen gibidir. ( 130 )

Hakikat şaşmaz ve değişmez, her şey geçip giderken o hayatta kalır, ne var ki barındığı yerler de aldığı biçimler gibi değişirler ve bir görünüp kaybolur. ( 142 )

Biz insan bedeninin eğitimini, ruhtan ve zihinden de ayırdık. ( 148 )

Kendisi hür olan kişi başkasını da özgür kılabilir. ( 149 )

Bilmek değil olmak. Bekle ve çalış. ( 160 )

Vahiy, ilhamın meyvesidir. ( 182 )

Sen giderdikçe benim susuzluğum daha çok artıyor. ( 254 )

Yaşatılıp, tüketilen bu hayattan bilgi doğar. ( 311 )

İnsanın, temel ve üstün yeteneğini geliştirmek istiyordu, sezgiyi. ( 327 )

Arkadaş diğer ben'inizdir. ( 328 )

Öz, kendini insanda gizler. ( 335 )

Kendini bil o zaman tanrıların evrenini de bileceksin. ( 347 )

Bilgi güçtür, sevmek yaratmaktır, varoluş ise hakikati ve güzelliği yansıtmaktır. ( 365 )

İyiyi, güzeli, özü aramak. ( 419 )

İnsan dünyada sürdürdüğü yaşamı, yüce amaca göre düzenlemek zorundadır. ( 550 )

Tekamül sonsuzdur. ( 555 )

Saflaşma, emek verme, mücadele etme. ( 590 )

Edouard Schure
Büyük İnisiyeler
RM- Bilyay
678 sayfa.

5 Ağustos 2018 Pazar

Cemal Süreya - Üstü Kalsın

Şiir, edebiyatın ulaştığı son nokta gibi tasvir edilir. Doğruluk payı var gibi. Gibi diyorum hala kararsızım.
Kitaplığımdaki kitaplardan biri. Bundan sonra da bir iki şiir kitabı daha okuyacağım. Biraz şiiri boşladım gibi.
Kitap yky den çıkmış. Cemal Süreya ' nın seçme şiirleri. Birbirinden güzeller. Baskı kalitesi güzel. Kapak sade. Önsöz güzel.
Türk şiirini merak edenler için tavsiye kitaplardan. 15. baskısı bende ki.




Alıntılar

Yaşamak şiir okuyarak mümkündür. ( Doğan Hızlan )

Hamza
Büyük bir ihtimalle ölmüştük
Şehir kan kıyametti ayaklarımızda
gökyüzünü katlayıp bir köşeye koymuştuk
yıldızlara kaldırımlara dökülmüştü bütün
hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü
yirmi yıldır cebinde biriktirdiği parmaklarını
hamza son şarkıyı kırka bölmüştü
doğrusu iyi idare etmiştik
doğrusu iyi haltetmiştik
yaşayanlar unutmuştu bizi
biz öldüğümüzle kalmıştık

Afrika
Afrika dediğin bir garip kıta
el bilir alem bilir
ki şekli bozulmasın diye akdeniz'in
hala eskisi gibi çizilir
haritalarda

Arkada bir su devrile devrile akıyor ( 41 )


Şiir, roman okudum seni düşündüm, gitsin efendim.

Cemal Süreya
Üstü Kalsın
yapı kredi yayınları
118 sayfa.

5 Temmuz 2018 Perşembe

Halil Cibran - Ermiş

Yazarın bir kitabıyla özdeşleşmesi, anılması hoş bir şey. Yazar sonuçta kendine yazmak fiilini uygun görmüş. Sonunda yazdığıyla bir olmuş. Hoş bir şey.
Ermiş de bunlardan biri Halil Cibran bununla Halil Cibran olmuş.
Kitabın içeriği yoğun bir şekilde sipiritüel konular. Daha doğrusu farklı konulara sipiritüel bakış açısıyla bakıyor. Anlamlı bir  eser.

Alıntılarla kitabı açıklamaya çalışayım.

Kuyunuz suyla doluyken susuz kalmaktan korkmak, dindirilemez bir susuzluk değil midir? ( 44 )
Yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna ayak uydurmak için çalışırız. ( 53 )
Ve hayatı çalışma yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermektir. ( 54 
Emeği gönülsüz pişirirseniz, insanın açlığının ancak yarısını gideren acı bir ekmek pişirmiş olursunuz. ( 56 )
Gerçekte konfor tutkusu ruhun tutkusunu öldürür. ( 62 )
Kusur işleyen de hepinizin iradesi dışında kusur işleyemez. ( 72 )
Akılla durup, tutkuyla hareket etmelisiniz. ( 85 )
Dost sizin ihtiyacınızı karşılamak için vardır, boşluğunu  doldurmak için değil. ( 95 )
Kim saatlerini önüne serip, Bu Tanrı için , bu kendim için , bu ruhum için bu da benim için diyebilir. ( 116 )
Aranızda geçirdiğim günler kısaydı, konuştuğum sözler ise daha da kısaydı . ( 124  )
Sizler ne bedenleriniz içinde kapalı ne de evler ve tarlalarla sınırlısınız. ( 135 )
Hayatın ve yaşayan her şeyin tohumu sisler içinde atılır, kristal berraklığında değil. (136 )

Halil Cibran
Ermiş
Çeviren: Mesut Küçükoğlu 
Anahtar Kitaplar
142 sayfa

1 Temmuz 2018 Pazar

Bernardo Atxaga - Akordeoncunun Oğlu

Müzik Antropolojisi dersi için yaptığım ödev. Temmuz ayının ilk kitabı olsun istedim.

Akordeoncunun oğlu

ÖZET
Akordeoncunun oğlu, Kuzey İspanya'da, Fransa sınırında yer alan küçük bir kasabada geçmektedir.
Zaman olarak 1960'lar civarı geçmektedir. Kasabada Bask halkı ağırlıklıdır. O zamanın faşist
rejiminin izleri hala devam etmektedir. Kötü hatıraların peşine düşen akordeoncunun oğlu' nun
toplumda yer edinmesi, kendini kabul ettirmesi, kendini bulması gibi kavramlarla kişiliğini oturtma
çabasıdır. Bu yolda yoldaşı akordeon olmuştur. Hem kendinden parçadır. Hem geçmişiyle köprüdür.
Akordeoncunun oğlu romanını kimlik ekseni üzerinde anlatacağım.
Çocukluk
Akordeoncunun oğlu yani David. Babası Angel. Annesi Terzi. Küçük bask kasabasında
yaşamaktadırlar. İç savaş yeni bitmiş. Yaralar sarılmaya daha doğrusu unutlmaya başlamıştı.
Akordeoncu David, kasabada eğlence işlerine gitmektedir. Bu sayede belli başlı çevre edinmişlerdir.
Eşi de terzi olması dolayısıyla tanınmışlıkları fazladır. David, babasının etkisiyle akordeon
öğrenmiştir. Ara ara o da babası gibi işlere gitmektedir.
David arkadaşlarıyla otururken babasının iç savaşta kendi halkına ihanet etttiğini öğrenir. Tüm
hayatı o günden sonra değişir. Akordeon'a bile suçlu gözüyle bakar. Akordeon onun için geçmişten
bir köprü, hatıralarının canlanmasına araçtır. Ayrıca akordeonla ünü artmıştır. Tanınmıştır.
Akordeoncunun oğlunun toplumda kendine yer açma çabası çocukluğu boyunca sürmüştür. Toplum
faşist yönetimden sonra yeni yeni kendine gelmesiyle bireyin aslında kendine gelmesi eş
zamanlıdır. Bu yapı sosyal kimlik uramıyla açıklanabilir.
Sosyal Kimlik Kuramı, sosyal psikolojinin "toplumsal" boyutunu aydınlatan bir kuramdır. Kuram,
grubu, bireyin dışındavar olan bir şey olarak değil, bireyin benlik kavramının bir parçası olarak ele
almaktadır.(Demirtaş, 2003: 141).
Gençlik
İpuçlarını birleştirerek babasının iç savaş sırasında karıştığı olayları çözmeye başlamıştır. Bir
yandan da İspanya'da ispanyol dışında bir etnik milletten olmanın bilincine varmıştır. Kendi ana
diline verdiği önem artmıştır. Arkadaşlarıyla birlikte sembolik olarak kelebek toplamaya
başlamışlardır. Bunları da kendi halkının çocukları için eğitim materyali haline getirmeyi
düşünmektedir. Böylelikle bilinç oluşacaktır. Bu basit gibi görünen kelebek toplama işi, daha sonra
siyasetin karışmasıyla kolay örgütlenmeye gidecektir.
Bireyin toplumda yer edinmesi, özellikle milliyetçilik bağlamında önemlidir. Kendini oraya kabul
ettirip, daha sonra o toplumu kutsaması, milliyetçiliğini önplana tutması aslında bireyin doğal
yoludur. ( Özdil, 2017 )
Yetişkinlik
Siyasal ortamın etkisyle ayrılıkçı örgüte katılmışlardır. Yine yanında akordeon vardır. Hatta bir
eylemde akordeon onlar için hem kamuflaj hem de dikkat çekici nesne olmuştur. Polis onları bir
eylem hazırlığındayken akordeonlarıyla birlikte olduğu için ihbar üzerine yakalamıştır. Tüm
ekipman akordeon çantasıyla saklanmıştır.
Evlilik
Evlenmesiyle birlikte siyasal alandan uzaklaşıp arkadaş çevresi etkisiyle yazarlığa başlamıştır.
Aslında kitapta böyle başlıyordu. Otobiyografiydi.
Ayrıca çocuklarına ulusal kimlik bilincini aşılamak için hep çaba sarfetmiştir. Bu bilinç uyandırma
isteği hep devam etmiştir.
Kaynaklar
Demirtaş, H. ,2003, Sosyal kimlik kuramı, temel kavramlar ve varsayımlar.
Özdil, M. , 2017, kolektif ve bireysel kimlikler bağlamında sosyal bütünleşme.

Akordeoncunun Oğlu
Bernardo Atxaga
Çeviri: Saliha Nilüfer
Alef Yayınevi
383 sayfa.

8 Haziran 2018 Cuma

Claude Levi-Strauss - Mit ve Anlam

Okulda mitoloji derslerini almaya başladığımdan beri bana bir haller oldu. Olaylara dünyaya bakışım değişti. Mitoloji nedir, ne değildir öğrendim, hala da öğrenmeye çalışıyorum.
Dağarcığım artsın diye okuduğum kitaplardan biri, Levi-Strauss'dan mit ve anlam.
Kitap bölümlerden oluşuyor. Benim için en dikkat çekici nokta, bilim ve mitoloji değerlendirmesi. Çok kıymetli. Dönüp dönüp bakacağımı umuyorum.
Alıntılar
Anayolu terk edin! Sapın ! Gerekirse kalın! ( 5 )
Antropoloji, insanın insanla konuşması ( 16 )
Mitler kuşakların birbiriyle iletişimidir. ( 26 )
Eserim benim haberim olmaksızın enim içinde düşünür. ( 37 )
Antropoloji okumamın sebebi, felsefenin sınırlarının dışına çıkmaktır. ( 44 )
Mit, insana evreni anlayabileceği ilüzyonu verir. ( 51 )
Venüsü görmek.
Tüketici olmamız fakat bütün özgürlüğümüzü de kaybetme ihtimali. ( 54 )
Claude Levi-Strauss
Mit ve Anlam
Çeviri: Gökhan Yavuz Demir
ithaki yayınları
86 sayfa


Franz Kafka - Dönüşüm

Uzun ara verdim. Bir aydan beri blogta yazı yok. Hayatımı görseniz hak verirdiniz bana. Maalesef önce kültür politikaları kısılır kriz anlarında. Benimde öyle oldu. Neyse ki şu an müsait. 
Ardı ardına iki kitap atacağım. İlki Franz Kafka dönüşüm. Klasik. 
Can yayınlarından çıkmış. Harika bir önsöz ve sonsöze sahip.
Kitap günümüz insanının bunalımını yalın, masalsı bir dille anlatıyor. Aile kavramı, iş güç, hepsi var. Kafka okudum diyorsun. Daha doğrusu Kafka buymuş diyorsun.
Herkes okusun.

Alıntılar

Dünyanın yoksul insanlardan beklediklerini aile üyeleri sonuna değin, yerine getirmekteydiler. ( 66 )

Franz Kafka
Çeviri: Ahmet Cemal
Dönüşüm
Can Yayınları
102 sayfa

17 Nisan 2018 Salı

Philip V. Bohlman - Dünya Müziği

Ülkemizde iş yapmak zor. Herkes herkesi 25 lik simit gibi harcıyor. Bir hoca ( Tuncer Şengöz ) diyor ki napim bende kitapları blog yazıp geçerim. Çünkü kendisi kitapları bilimsel ve sosyolojik çevrelerde, değişik eksenlerde, kuramlar perspektifinde tartışıyor. Çünkü laf atmak bu kadar kolay. Ne diyelim herkes işine baksın.

Philip Bohlman, Dünya Müziği... Bu konuda yazılmış kapsamlı kitaplardan biri. Türkçe olması tabi büyük avantaj. Dilimizde pek bu konuda kitap yok. Dağınık dağınık genelde. Bu daha çok konuları bir yerde toplamış.

Öncelikle müzikle uğraşan herkeste olması gerek diye düşünüyorum. Nedir, ne değildir, perdeler çözücü bir kitap.

İçindeki bölümler, Dünya müziğinde anlam, Batı ve Dünya, Mit ve Tarih, Halkın müziği, Ulusların müziği, Diaspora, Sömürge müzikleri.

Bu kitabı yarım dönem boyunca derslerde işledik. Tartıştık. Ufuk açıcı.

Kitabın sonundaki referanslar ve listeler bakılmaya değer.

Alıntılar

Bana hayal edebileceklerinden daha fazlasını öğreten öğrencilerime...

Dünya Müziği
Philip Bohlman
çeviri: hakan gür
223 sayfa.

17 Mart 2018 Cumartesi

Derek Bailey - Doğaçlama

Doğaçlama hakkında yazılmış çok güzel bir kitap. Doğaçlamanın her türlüsüyle ilgilenenler için çok güzel bir kaynak. Mutlak kitaplıklarında olması gerekir diye düşünüyorum.
Evet genel olarak müzik çerçevesinde doğaçlama olgusuna bakmakla birlikte hayatın her alanında doğaçlamayla ilgili çıkarımlar yapmamıza yardımcı oluyor. 
Yazar doğaçlama konusunu etnografik çalışma, alan araştırmasıyla pekiştirmiş. Kendi öznelliğinden çıkıp nesnel bir tavır sergilemeye çalışmıştır. Bence başarılı da olmuştur.
Kitabın bölümleri doğaçlamayı kademe kadem anlamaya yardımcı oluyor. Hele ki bir bölüm doğaçlamaya karşı takınılan olumsuz tavırla ilgili, bir nevi özeleştiri kıvamında.
Kısacası ben kitabı çok beğendim. Çeviri ve baskı da güzel.

Alıntılar

Doğaçlama sezgisel olduğundan ifade edilemez. Öznel yorumlar içeriyor. ( 12 )

Doğaçlama yapmak için sistem iyi bilinmeli, müziksel bağlama hakim olunmalı. 

Kişi raganın olanakları içinde onun ruh halini geliştirebileceği bir yol bulmalıdır. ( 25 )

Önceden çalışma isteyen çoksesliliğin baskısı notayı getirdi. ( 26 )

Müzik kendisine aittir, kendi yaratısıdır. ( 27 )

Doğaçlamacı için en önemli şey çabuk düşünmektir. (62)

Müziğin içine girmek gerekir, bu soyut bir şeydir. 

Teknik analiz için, notalamaya geçer, fakat doğaçlama geçmez. ( 33 )

Doğaçlamanı kayıt etme! ( 33 )

Bırakırım kendimi, kendimden eminimdir. Başka düzeylere ulaşmak isterim. ( 34 )

Rastlantısal ve beklenmedik olan kaçan klasik müzik dünyası, doğaçlama için pek uygun bir ortam değildir. /

Bestecinin yükselişi doğaçlamayı bitirdi. ( 39 )

Yazdığımız çaldığımızdan farklı , Couperin, ( 42 )

Hatalı olmaktan korkmayın, ilginç olamamaktan korkun. Carl Whitmer.

Bir doğaçlamayı çalmak sonrada unutmak lazım. Stephen Hicks

Gelecek, bir deha onun nasıl olmasını isterse öyle olacaktır. ( 64 ) Vincent Dindy

İlhama çok yakından baktığında kaybolur demiş birileri. ( 68 )

İzleyici önünde çalmak bir uzlaşmadır her zaman. ( 74 )

Bir şeyine ne kadar çok yaparsanız o k adar onun bilincine varırsınız. ( 85 )

Cazın akademilerimize doğru gerileyişi. ( 88 )

Kendi değer yargıları ve amaçları olan ve sadece cazın ucuna iliştirilmiş olmayan bir müzik. Muazzam bir özgürleştirici güç.

Keşfedilmemişi uygulamada keşfetmenin yolu, bütün durumları tanır, tanımaz reddetmektir. ( 134 )

Müziği yaratmak bambaşka bir çalışma konusudur. ( 136 )

sayfa 136 müzik eğitimi.

İdeal olan bir çalgıyı düdük gibi kolay çalmadır. ( 148 )

Doğaçlama müziğin pek azı kayıttan sonra önemini sürdürebilir. 

Eğer doğaçlamayı yaşayacaksam onu dışarıdan seyretmek yerine bir çalgıcı olarak yaşamak isterim. ( 160)

Derslerimde sürekli olarak bir serbestlik duygusu yaratmaya çalışırım ve onunla beraber diğer insanlarla da aynı özgürlüğü tanıma duygusunu. ( 165 )

Amaçlanan denemek.

Onları kendi birikiminden çıkan bir müzik yapmayı öğretiyoruz. bir başkasının birikiminden çıkanı değil. ( 168 )

Doğaçlama 
Derek Bailey
Çeviri: Ali Bucak
Pan Yayınları 
191 Sayfa.











9 Mart 2018 Cuma

Sert Çocuklara Sert Oyuncaklar - Will Self

Yeraltı edebiyatı kitaplarını seviyorum. Küfür filan içeriyor. Konuya adapte oluyorum :) Beni çok çabuk içine çekiyor. Tabi her şeyde olduğu gibi küfür işi de belli bir denge ve estetik içinde sunulmalı. Yoksa sokaktaki edebiyat zaten kulaklarda aklımızda. 
Bu konuda biraz eksik küfürler yersiz. Yazarın dili mümkün olduğunca ağır, konulara bir türlü konsantre olamıyordum. Zar zor kitap bitti. Kitap bittiğinde aklımda kalan bir iki hikayesi kaldı. Onlarda çok ilginç yaratıcı hikayeler.
Okuma için zaman kaybı demiyorum. Kalın bir kitap zorlanabilirsiniz. Fakat yeraltı edebiyatı sevenlerin ilgisini çeker. Daha iyi yeraltı edebiyatı örnekleri var.

Alıntılar

Kendisi gibi mükemmel bir yöneticiye yaraşır şekilde, hiçbir zaman ürünü bizzat taşımak yahut içmek hatasını yapmadı. ( 17 )

İfade edemezseniz, iyi fikirlere sahip olmak bir işe yaramaz. ( 168 )

Okumak kendi yaşamını dürüst bir şekilde sorgulamayı getirdi. ( 170 )

Bu evden dışarı çıkan, dünyanın vahşi ticaretiyle boğuşan benim. ( 268 )

Onların deliliği ruhun kendi kendisiyle sürdürdüğü ilişkinin bilinçli bir paradoksudur.

Mütevazi ve çalkantısız bir delikanlılıktan, mütevazi ve çalkantısız bir yetişkinliğe. ( 369 )

İnsanlar ve sığırların eşit koşullarda yaşayacağı bir toplum yaratmalıyız. ( 436 )

Her zaman çok erkendi ve sonra da çok geç. ( 480 )


Will Self
çeviri: Süha Sertabiboğlu
Sert Çocuklara Sert Oyuncaklar
Sel Yayıncılık

28 Şubat 2018 Çarşamba

Thomas Mann - Değişen Kafalar

Şubat biterken, ayın son günü, yağmur sabaha karşı başladı. 5 gibi uyandım. Cama öyle vuruyordu ki özlenen beklenen kardı, sanki. 3-4 saniye dinleyince yağmur olduğuna karar kıldım. Zaten uykum bölük pörçüktü, biraz da yağmur dinleyeyim dedim. Dalmışım. 2 saat sonra kalkıp çarşamba pazarı kurulmadan apar topar iş yerinin yolunu tuttum. Tramvaydan indiğimde yağmur hala devam ediyordu. Şu an bunları yazarken de devam ediyor.

Bahsedeceğim hikaye Alman yazar Thomas Mann ' dan değişen kafalar. Cumhuriyet gazetesinin verdiği kitap serisinden. Pazardan almıştım. Hiç yıpranmamış bir kitap. Şaşırmıştım alırken. Dün gece de bittiğinde şaşırdım. Güzel bir anlatım.

Hint hikayesi, keşişler, buda, efsane... Mitolojik hikayelere bakışım değişti. Gerçekten insanlığı ve zamanını anlatıyor.

İsmi ve konu şaşırtıcı, ben şaşırdım. Okuyanın da şaşıracağını düşünüyorum.

Alıntılar

Tümüyle sessizlik ve dinginlik olan nirvanadır. (24)

Doğru görebilmek için yaralanma izni insanlara verilmiştir. (27)

Gösterişin ardındaki şeyi görebilmemiz gerekir. (38 )

Ad, varlığın ve ruhun parçasıdır. ( 38 )

Evrenin besleyicisi kadındır. ( 39 )

Cesaret ve merak karşıklığı... ( 93 )

Bizim nasibimiz olmayan şeyleri istemek... ( 100 )

Thomas Mann
Değişen kafalar
Cumhuriyet yayınları
124 sayfa


12 Şubat 2018 Pazartesi

Mesud Cemil - Tanburi Cemil'in Hayatı

Sayın Hocam Bilen Işıktaş' ın tavsiyesi üzerine okuduğum bu kitap. Bizim ders kitabımız gibi gözükmese de öyleydi. Hocamın bir çok cümlesi sanki bu kitaptan taşıp bizim derse gelmişti. Zaten derste Tanburi Cemil'den çok bahsediyorduk. Kaynağı da sanki bu kitap seçmiştik. 
Tanburi Cemil'i oğlu gözünden anlatan, bir hayat akarken çocuğun izlenimleri diyebileceğimiz bir kitap. 
Üzüntüleri ağırlıklı olmakla birlikte bir çok hissi duyabiliyorsunuz. Zaman makinesi gibi sizi o yıllara götürüyor. Plaklar, amane kahveleri, sohbet, muhabbet.
Ayrıca kitap tam bir araştırma kitabı, bibliografyası müthiş. Kullanılan makaleler, kitaplar, kısaca kaynaklar. Belli bir düzen içerisinde verilmiş. 
Ayrıca kitabın son bölümünde bulunan mektup bölümü de takdiri hak ediyor.

Alıntılar
Duyarak çalarsa kendisi bedbaht oluyor, duymadan çalarsa musikiyi bedbaht ediyor. ( 20 )

Kimin esiri neyin hakimiydi? ( 33 )

Nefes alma sırasını savmağa gelenler... ( 46 )

Sevdiğim sanatkarlerle vaktimi haşr edip başka hiçbir şeyle meşgul olmamak saadetine bilmem ne zaman nail olacağım? Şerif Muyiddin

Çünkü musiki nota meselesi değil, bizim eskilerin dedikleri gibi bir " tem-i muhsin" meselesidir.

Bizim muskimizde bestekarlık ve sazendelik birbiriyle melufdur.

Aşıktı. Lakin bu aşkı hangi şey hakkında duyduğunu o da bilmezdi. 

Rakı içer. Tütün içer.


Tanburi Cemil'in Hayatı
Mesud Cemil
Kubbealtı yayınları
312 sayfa.

6 Şubat 2018 Salı

George Thomson - Kapitalizm Ve Sonrası

Şöyle başlamak istiyorum. Çok iyi bir kitap. Mutlak edinin. Kitaplığınızda yerini alsın.

İçindekiler kısmına hızlı bir bakış attığımda Meta üretimi, Satmak amacıyla satmak, Emek ve sermaye, kapitalizm öncesi toplum, kar için üretim, bireysel özgürlük, Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için, kullanım için üretim, komünizme geçiş bölümlerini içermekte. Hepsi gerektiği kadar tertemiz şekilde anlatılmış. Teşbihsiz, abartısız.

Benim elimdeki 1997 basımı kaynak yayınlarından. İlgi çekici bir kapağa sahip. 128 sayfada olayı özetliyor. Şekillendirmek size kalmış.

Bir çok alıntı yaptım hemen geçmek istiyorum.

İnsanın bilinçli bir hayat faaliyeti vardır. ( 9 )

İlkel toplumun karşıtı olarak uygar toplumun en önemli özelliği meta üretimi değim amacıyla yapar. İlkel insan sadece kullanım amacıyla yapar. ( 12 )

Üretim fazlası olmadığı zaman bir insan diğerinin emeği sayesinde yaşaması olanaksızdı. ( 12 )

Metafor, toplumsal değer sistemi vardır. ( 17 )

Köylü satın almak için satar. ( 28 )

Tefecilik gelişerek bankacılığa dönüşmüştür. ( 30 )

Paranın görevi ürünlerin dolaşımına arabuluculuk etmektir. ( 33 )

İnsanlar meta üretimini ortadan kaldırdıktan sonra üretim süreci üzerindeki yönetimini yeniden kuracak ve o zaman insan ilişkileri yeniden açık, basit olacaktır. ( 35 )

Emekçi şu kadar saat kendi için, şu kadar saat kapitalist için çalışır. ( 41 )

Mülkiyette eşitlik yoksa yasa önünde eşitlik saçma bir şeydir. ( diodorus )

İnsan, doğaya egemen olmasıyla aynı hızda başka insanların ya da kendi alçaklığının kölesi haline gelir.

Bugüne kadar insanın toplumu kavrayışı, daima doğayı kavramanın gerisinde kalmıştır. ( 77 )

Tek tek kişilerin özgür gelişiminin herkesin özgür gelişim koşullarına bağlı olduğu bir topluma ulaşacağız.

Adım adım ilerle . Mao Zedong

Kapitalizm ve Sonrası
george thomson
Kaynak Yayınları
128 sayfa

1 Şubat 2018 Perşembe

Ferenc Molnar - Pal Sokağı Çocukları

Yine eskiciden aldığım bir kitap,Pal Sokağı Çocukları,Ferenc Molnar. Görür görmez aldım. Acaba filan diye düşünmeden. Tam bir başyapıt. Herhangi bir yaş aralığı yok bence okumak için.
Yapı Krediden çıkmış. Benim elimdeki 32. baskı. Çocukken okuduğumu hatırlıyorum. Ama konusu, Boka'sı, Nemecsek'i unutmuşum.
Kitaba başladım, çizgi film izler gibi, günde 15-20 sayfa okuya okuya bitti. Çok etkili bir kitap. Zaten kendimi hep balkanlara yakın hissetmişimdir. Benzer coğrafya.
Kitabın sonunu burada yazmam şık olur mu bilmiyorum ama yazmalıyım.

" Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu: Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli, bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair, bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu. "

Hep düşündüğüm şeydir, insan hep başladığı noktaya döner durur, hiçlik, bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk,çocukluk, bebeklik, hiçlik. İstikamet yönü.

Alıntılar

O evde oturan bir sürü aile bir zamanlar bu arsanın birkaç yoksul Budapeşte'li çocuğunun mutlu gençliğini yaşadığı yer olduğunu bilmiyor. 

Hayır biz çikolatayı hak etmedik! ( 162 )

Pal Sokağı Çocukları
Ferenc Molnar
Çeviren: Tarık Demirkan
Yapı Kredi Yayınları
235 sayfa.


31 Ocak 2018 Çarşamba

Ahmed Adnan Saygun - Yalan

Türk beşlerinden biri olan Ahmed Adnan Saygun' un Yalan adlı kitap derlemesi. Derlemeyi yapan Sayın Hocam Seyit Yöre. Kitabın sonunda da kendi kitap hakkındaki görüşlerine yer vermiş. İnceleme yapmış. Bana da aslında pek fazla söyleyecek bir şey kalmamış. 

Sadece eklemem gerekirse Ahmed Adnan Saygun, birbiriyle bağlantılı konuları yazarken dilini sanatsal tarzda kullanmış. Bir konuyu açıklarken duygulara da hitap etmek istemiş. Kullandığı dil, estetik seviyede yükselmiştir. Bunun içinde belli bir çaba harcamış. Tabi burada okuyucunun beklentisi önemli, örneğin Fazıl Say kitaplar yazmakta, Chopin çalarken yaptığı trilleri yazıtında beklememek gerekir. Veya Dücane Cündioğlu' nun düşüncelerindeki seviyeyi kaleminde beklememek gerekir. O bakışla baktığımızda Ahmed Adnan Saygun' un Yalan kitabı, kendi kişisel görüşlerini içeren notlar kıvamındadır.

Bunun dışında Seyit Yöre Hocam' ın derslerdeki bilimsel bakış açısını ve bize aşılamak istediği yaklaşımı daha net görebiliyorum. 

Ayrıca bağlam yayınlarının müzik serisi kitaplarından bende 3 tane daha var. Gayet başarılı bir yazı dizisine benziyor.Fakat kapaklarını pek sevmedim, biraz daha günümüz kültür endüstrisine uygun olabilirdi.

Alıntılar

Ressam, şair ve musikici, bize rüyasını anlatan insandır. Ve sanat eseri bir özlemin, bir ruh halinin ifadesidir. ( 15 )

Ömürleri boyunca kendilerini kandıracak pınarı arayan insanlar. ( 17 )

Çile çekmeyen rüyasını yaşamayacak ve susuzluk duymayan pınar aramayacaktır. 

Musiki, hayatın sesler aleminde belirtisidir. ( 48 )

İnsanoğlu, huzurun adamı değildir.

Yalan
Ahmed Adnan Saygun
Derleyen: Seyit Yöre
Bağlam Yayıncılık
Sayfa 65.


23 Ocak 2018 Salı

Sohrab Sepehri - Şiirleri

Şiir kitaplarına bayılıyorum. Okuması, yazması çok keyifli. Edebiyat, sanat bu olsa gerek. Kitap kendi kitaplığımızda bulunmakta o bana bakmakta, bende ona bakmaktaydım. Fırsatı bulup, soğuk günlerde içim ısınsın dedim. Olmadı.
İçinizi ısıtacak şiirler bahar, yaz, güneş tek tük de olsa var. Fakat bir sonbahar kitabı. Hüzün hakim.
Gerçi sohrab sepehri bahsedildiği kadar hüzünlü değil, içten içe bir mutluluğu var. Tuhaf bir duygu.
Tercümesini pek beğenmedim, ağır. Şiir tercümeleri hep sıkıntılı ya neyse.
Okuduğum kitap ayrıntı yayınlarından, bütün şiirleri. Kapak sade güzel, baskı hoş. 

Alıntılar



Yaşam bir elma dişlemek gerek
kabuğuyla. ( 228 )

Öyle takatsizim ki isterim alıp başımı çöllere dağlara vurmak,
uzaklarda bir ses var, beni çağıran.

Sıkıldı mı insanın canı
gider tedbirin peşinden
bende gittim. ( 267 )

sohrab sepehri
çeviri:mehmet kanar
ayrıntı yayınları
295 sayfa

14 Ocak 2018 Pazar

Zihni Papakçı - Ünlü bir judocunun ölümle dansı

Sahaftan aldığım bir kitap, okunmuşluk, yaşanmışlık var. İsmi şaşırtıcı değil mi?  "Ünlü bir judocunun ölümle dansı". Aslında başlık, konuyu belli ediyor, yazarın ölümle yakınlaşması söz konusu.
Fakat daha çok kitap otobiyografi gibi, yaptıklarından bahsediyor. Yaşadıklarını, rüyalarını anlatıyor. Bunu da şaman tanrısı ülgenle konuşarak gerçekleştiriyor.
Otobiyografi anlatırken ayrıca ölümle olan münasebeti, insanlığın ölümle olan ilişkisi sorgulanıyor. Ufuk açıcı bir kitap. İlk başlarda biraz megaloman gelebilir fakat ilerleyen kısımlarda bunun kabul edilebilir ölçüde olduğunu görüyoruz.
Bence kitabın dili çok usta işi değil, fakat fikirleri usta işi. Kısa bir kitap olmasına karşın, etkili.

Ayrıca etnomüzikoloji alanında yaptığı çalışmaları ilgiye değer. Üstelik kore müziği. Çok ilginç. Umarım söyleşi yapma fırsatım olur. Hemşeri sayılırız, bozcaadadan bizim dadalara judo eğitiyor. :)

Alıntılar

Öğretirken daha çok düşünür
Düşündükçe daha çok öğretirdim.

Kurduğumuz bu dünyayla evrene sığmadık. ( 14 )

(Tanrı), sizinle bütünleşmek istiyorum. (18)

Çözülmez bir bilmece olmasın yaşam. ( 18 )

Ölüm korkulacak bir şey değildir.
Çünkü onun bizimle ilgisi yok.
Biz var olduğumda ölüm yok.
Ölüm var olduğunda ise artık biz yokuz. Epikür ( 36 )

Başkasının ölümü nesneyken, senin ölümün senin için nesnedir. ( 41 )

Sen ancak kendin için ölürsün, başkası için değil. ( 42 )

Ölüm bize rastlantısal çarpar. ( 49 )

Ölümün bana anlattığı tek gerçek
Yaşamın saçma olduğudur. ( 49 )

İnsanların ölümden sonra yaşamı uzatmaları,
her şeyin üstünde yaşamayı, sevmiş olmalarından dolayıdır. ( 57 )

Ölüm bize yaşamımızın bir değer olduğunu
ama tamamlanmamış bir değer olduğunu öğretir. ( 73 )

Bir nefeslik canımı, evrenin sonsuzluğundan üstün tutarım. ( 87 )

İnsanlık için diktiğim ahlak ağacı yanılgı aklımdan doğdu. ( 87 )

Ünlü bir judocunun ölümle dansı
Zihni Papakçı
Su yayınları
108 sayfa.

5 Ocak 2018 Cuma

Forrest Carter - Küçük Ağaçın Eğitimi

2018 yılı başladı. İlk haftası bitti, bitmek üzere. Zaman ne çabuk geçiyor. Gibi geliyor. Halbuki herkese aynı. Mı?
İlk yazı böyle olmasın. Yağmayan kardan filan da bahsetmeyeceğim.
Eşimin tavsiyesi üzerine okuduğum Forrest Carter, Küçük Ağaç'ın Eğitimi.
Kitaba bayıldım. Çok etkili bir hikaye. Küçük ağacın başından geçen olaylar. Yaşam boyu eğitim.
Doğayla bütünleşmiş halleri, aslında hayatla bütünleşmek. Farkında olmak, anlamak olan biteni.
Anladığın kadar mı varsındı neydi :)
Hayatımdaki milatları saymakla bitmez, bazen şaka olsun diye milat bugün. 85645. milat derim. Öyledir de sadece sayı şaşmıştır biraz.
Bu kitapta milatlarımdan 85646. milat.
Kitap doğayla farkındalığı anlatsa da şehir de olan şehirle, kırsalda olan kırsalla, denizde olan denizle farkındalığını arttırsın, geliştirsin.
Gözlerinizin içi parlasın.
İyi seneler
Alıntılar
Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir. ( 10 )
Yalnızca gereksinim duyduklarını al. ( 17 )
Her şeyi bildiğinden çevresinde ne olduğunu görmek için asla bakmaz. Başı başka bir şey öğrnemeyecek kadar yüksektedir.( 18 )
Bizim kafamızı yoracak hiçbir yük yok. ( 18 )
Politikacılar, araştırısanız tarihteki bütün cinayetlerden onlar sorumludur. ( 25 )
Ona göre sevgi ve anlayış aynı şeydir. ( 50 )
Geçmişi bilmezsen bir geleceğin olmaz. ( 55 )
Asla bıktırcak kadar uzun ya da hızlı çalışmazdık. ( 66 )
İyi bir şeyle karşılaştığın zaman yapman gereken ilk şey onu paylaşmaktır. ( 74 )
Akıl ceviz metaforu ( 77 )
Yapılan her şeyin doyum vermeden zamanı tüketmesi. ( 83 )
Bir yerli balıkçıklık ve avcılığı asla spor olsun diye yapmaz, yalnızca yiyecek için yapardı. ( 154 )
Kimsenin hatası değilmiş, çıngıraklı yılanın bile. ( 141 )
Hiçbir şeyin karşılığını eksik ödemedim. ( 171 )
Tutumluysan, paranı zorunlu olduğun şeyler için kullanırsın ama gevşek davranmazsın. ( 200 )
Parana karşı gevşek davranırsan zamana karşı da gevşek davranırsın. Düşüncelerine ve başka her şeye. ( 200 )
Birinin kullanabileceği bir şeyi fırlatıp atmak günahmış. ( 204 )
Küçük ağaç'a
Gitmeliyim. Ağaçları hissetiğin gibi bizi de hisset seni bekleyeceğiz. Bir daha ki sefere daha iyi olacak. Her şey yolunda. ( 262 )

Küçük Ağaç' ın eğitimi
Forrest Carter
Say Yayınları
280 sayfa.