gabriel garcia marquez in vefatının hemen sonra bu kitabını okumak istedim.
gerçekten de bir efsane mi? yanılsama mı diye?
bence efsane.
okuduğum kitap marquez in kısa hikayelerinden oluşmaktadır.
daha nobel edebiyat ödülünü almasından önce ki hikayeler.
hikayeler gerçekten sıradışı ve özgün.
başka bir yerde bu tarz hikayelere rastlamadım.
gerçek yaşamın içinde geçen hikayeler fakat ufak serpmelerle olağandışılıklar göze batmadan, hatta
büyük bir keyifle eklenmiş.
okuyucu hikayeleri bitirdikten sonra , antik yunandaki yarı hayvan-insan formlarını
çok değil elli sene önce varmış gibi hissediyor.
abartmıyorum büyü gibi bir şey bu hikayeler.
çeviride ortanın biraz iyisi, idare eder.
yani bu kitabın okunmaması için hiç bir sebep yok.
yazarında ününü hak etmemesi için.
kitaptan;
doğaüstü denilebilecek tek erdemi, gösterdiği sabırdı sanki.
Tanrım, Tanrım eski saflığımı geri ver bana, aşkının zevkine baştan varabileyim diye.
gabriel garcia marquez
iyi kalpli erendira
çeviri: inci kut
can yayınları
142 sayfa.
28 Mayıs 2014 Çarşamba
24 Mayıs 2014 Cumartesi
ömer hayyam - rubailer
ömer hayyam , kimdir? nasıl bir kişidir? hayata bakışı nasıldır ?
hep merak ettim.
tarihin süzgecinden geçerek günümüze kadar geldi.
bu tarih süzgeci dediğimiz masum bir süzgeç değil tabi ki..
işin açıkçası makarna süzgeci kadar bile iş görmez.
Sansür. diyelim geçelim.
okuduğum kitap ömer hayyam ın görüşleri hakkında inceden bir fikir sahibi olmama yetti,
fakat onun derinliğine biraz sığ diyebiliriz.
kaç farklı ömer hayyam var, kaç farklı dünya görüşü var, nasıl bir sentez şaşırdım.
bu kitap başlangıç seviyesi diyelim, ömer hayyam incelememiz artarak devam etmesi ümidiyle.
birkaç dörtlüğünü paylaşmak isterim.
diğer yazılarda sevdiğim, beni etkileyen cümleleri seçmiştim. Şunu açıkça söylemeliyim ki
tüm kitap beni çok etkiledi. dörtlükleri gelişi güzel seçtim.
ön yargısız günler temennisiyle, dörtlüklere geçelim.
sakın içmiyorum ben diye, sarhoşa sövme
" dini bütün adamım " deyip kendini övme
ne sanırsın kendini sen her ayıbı işlersin
Allah kısmet ederse, elbet ederim tövbe
şarap içerim ama , bu keyiften değildir
niyetim nifak sokup, edepsizlik değildir
isterim ki arada rahat nefes alayım
benim şarabı içmem, işte bu sebepledir.
zannetmeyin cihanda, yaptığım iş korkmaktır
nasıl olsa gün gelir, canım yok olacaktır.
ölmekten korkmuyorum hakikattir elbet o
tek korkum benim iyi yaşayamamaktır
mey içerek mestliğin, girdabına düşseydim
halk bana küfür eder, sebebini bilseydim
keşke her haram olan, insanı mest etse de;
dünyada ayık olan, bir insan görmeseydim
işte bahar mevsimi, bir su kenarındayım
yanımda bir güzel var, bir de testi şarabım
şimdi söyleyeceğim ama abes kaçacak
cenneti yad edersem, itten adi olayım
var olmayı dünyada eğlencemi saysak?
günlerin gönlümüzce, geçtiğini varsaysak
ömrümüz gönlümüzce geçmedi geçmeyecek
artık bıktık hayattan, şu defteri kapatsak
ömer hayyam
rubailer
çeviri: abdullah cevdet, hüseyin daniş, hüseyin fırat
alter yayıncılık
368 sayfa
hep merak ettim.
tarihin süzgecinden geçerek günümüze kadar geldi.
bu tarih süzgeci dediğimiz masum bir süzgeç değil tabi ki..
işin açıkçası makarna süzgeci kadar bile iş görmez.
Sansür. diyelim geçelim.
okuduğum kitap ömer hayyam ın görüşleri hakkında inceden bir fikir sahibi olmama yetti,
fakat onun derinliğine biraz sığ diyebiliriz.
kaç farklı ömer hayyam var, kaç farklı dünya görüşü var, nasıl bir sentez şaşırdım.
bu kitap başlangıç seviyesi diyelim, ömer hayyam incelememiz artarak devam etmesi ümidiyle.
birkaç dörtlüğünü paylaşmak isterim.
diğer yazılarda sevdiğim, beni etkileyen cümleleri seçmiştim. Şunu açıkça söylemeliyim ki
tüm kitap beni çok etkiledi. dörtlükleri gelişi güzel seçtim.
ön yargısız günler temennisiyle, dörtlüklere geçelim.
sakın içmiyorum ben diye, sarhoşa sövme
" dini bütün adamım " deyip kendini övme
ne sanırsın kendini sen her ayıbı işlersin
Allah kısmet ederse, elbet ederim tövbe
şarap içerim ama , bu keyiften değildir
niyetim nifak sokup, edepsizlik değildir
isterim ki arada rahat nefes alayım
benim şarabı içmem, işte bu sebepledir.
zannetmeyin cihanda, yaptığım iş korkmaktır
nasıl olsa gün gelir, canım yok olacaktır.
ölmekten korkmuyorum hakikattir elbet o
tek korkum benim iyi yaşayamamaktır
mey içerek mestliğin, girdabına düşseydim
halk bana küfür eder, sebebini bilseydim
keşke her haram olan, insanı mest etse de;
dünyada ayık olan, bir insan görmeseydim
işte bahar mevsimi, bir su kenarındayım
yanımda bir güzel var, bir de testi şarabım
şimdi söyleyeceğim ama abes kaçacak
cenneti yad edersem, itten adi olayım
var olmayı dünyada eğlencemi saysak?
günlerin gönlümüzce, geçtiğini varsaysak
ömrümüz gönlümüzce geçmedi geçmeyecek
artık bıktık hayattan, şu defteri kapatsak
ömer hayyam
rubailer
çeviri: abdullah cevdet, hüseyin daniş, hüseyin fırat
alter yayıncılık
368 sayfa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)