28 Kasım 2016 Pazartesi

Leyla Pamir - Müzikte Yaratıcının Gücü

Muhteşem bir kitap. Müzik üzerine düşünen arkadaşların mutlak okuması gereken bir kitap.

Sonda yazacağım cümleyi başta yazdım. Olsun. Sabırsızım biraz.

Kitap kronolojik sırayı takip ederek besteciler üzerinden ilerleyen bir anlatıma sahip. Leyla Pamir bu kitapta derleyici konumunda, örneğin bir besteci bir besteci hakkında yorum yapıyor. Kitapta yer alıyor. Bir besteci kendi eleştirisini yapmış. Kitapta yer alıyor. Besteciler hakkında kenarda kalmış notlar ele alınıyor. Kitap yer alıyor. Hoş bir derleme.

Kitabın konusu Batı Sanat Müziği, dolayısıyla Türk bestecileri ve diğer coğrafyadaki bestecilere yer verilmemiş. Batı hakimiyeti söz konusu. Ama bilinçli okuyucu bu kaynaktan gerekli bilgiyi edineceğine eminim. Hele ki son bölümünde yer alan, yeni müzik akımı incelemesi, başka bir bölümde Stravinsky' nin yorumu, Berlioz' un iç hesaplaşması gibi yazılar çok iyi.

Kitabın baskısı sanırım yok. Sahaflardan edinebilirsiniz veya kütüphanelerden yararlanabilirsiniz.

Kendimi tekrarlıyorum ve bitiriyorum. Kitabı okuyun!

Alıntılar

Müziği değerlendirmenin bir duygu konusu olduğunu ancak onu dinlemek ya da seslendirmekle var olabileceğini hatırlatmak isterim.

Haydn, günde 16-18 saatini öğrenimini mükemmelleştirmeye ayırırdı.

Dinin varlığı ne kadar Tanrı inancından doğmuşsa, bütün müziğin varlığı da Bach' tan kaynaklanmıştır. Schuman

Ezgiler doğrudan doğruya kalbe gider, kafayla ilgileri yoktur. Schopenhauer

Hep daha sade olmaya gayret et. Beethoven

Sanatçının amacı, insan kalbine ışık vermektir. Schumann

Müzik, sanatçı ve dinleyici ruhunu daha yüksek soyluluğa erdirmelidir. Hindemith


Müzikte Yaratıcının Gücü

Leyla Pamir

Kültür Bakanlığı Yayınları

245 sayfa.

25 Kasım 2016 Cuma

Yetkin Özer - Bilim Perspektifinde Müzik

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında tavsiye üzerine edindiğim bir eser. Müziğin araştırılması üzerine görüşler var. Ayrıca okuyucunun kafasındaki konservatuvar bölümlerinden etnomüzikoloji ve müzikoloji arasındaki farkları, benzerlikleri açıklıyor. Müzik araştırmasının tarihini veriyor. Kısaca okuyucuyu müzik üzerine düşünmelere yönelten bir kitap.

Kitap Eylül yayınlarından çıkmış. Fakat kitabın baskısı bitmiş, sahaflardan bulunabilir sanırım.
Okunması rahat, dili güzel. Fazla derinlere inilmeden genel bakış açısı kazandırmaya yarayan bir kitap olmuş.

Müzik araştırması yapan veya müzik üzerine düşüncelere dalan okuyucuların es geçmemesi gereken bir kitap.

Kitaptan birçok alıntı yapmama rağmen hepsini buraya yazmıyorum.

Alıntılar

*müziği incelemek herhangi bir şeyi incelemek gibidir.

*evrim teorisinin müziğe uygun olup olmadığı bilinmiyor.

*Uzak Doğuda müzik yapmak ve müzik üzerine tartışmak sanat olarak, ama iki ayrı sanat olarak tanımlanır.

*Toplumları bir araya getiren ortak sağduyudur.

*Bilim nesnel, yöntem güvenilir olmalıdır.

*Her şeyi bilmek isteyen insan, kendini bilmek ister.

*Etnomüzikoloji, geçmişle günümüze bağ kurar.

*Yorumda araştırma süreçlerinden biridir.

Bilim Perspektifinde Müzik
Yetkin Özer

Eylül yayınları

103 sayfa.


13 Kasım 2016 Pazar

Birgül Oğuz - Hah

Ödüllü bir kitap. Ön yargılı  yorumlara başlayalım. Ödüllü çünkü. Pasta gibi. Ödüllü pasta. Tarifi aşçıda saklı.

Hah, Birgül Oğuz' dan, güzel kapaklı, güzel kağıt kokulu, devrik cümleli, şiirsel bir hikaye kitabı.

Rönesans'da resim sanatını önemli kılan heykel sanatına benzerliği ona daha da yaklaşmasıydı. Hah da şiire benzeyen hikayeler içeriyor. Anlamı yoğun, çerez gibi değil. Yılbaşı akşamı tv izlerken okunacak hikaye kitapları gibi değil ve bırak bu hikayeleri gibi cümlelerde kaynaklık etmez.

Anlamı yoğun dili, dili güçlü. enteresan bir kitap. son bir kere daha aşkla söyleyeyim. Anlamı yoğun.
Kitaptan az alıntı yaptım. Bir gün unutursam yeniden dönüp okumaya ihtiyacım olacak.

Alıntılar

Ve üreteceksin. Ve unutmayacaksın üretim esastır.

Zaman hızla daralıyor ve sıfır noktasına ulaştığında imkan ve mekandan arınıyor.

Hah

Birgül Oğuz

Metis yayıncılık

79 sayfa

11 Kasım 2016 Cuma

Eric Hobsbawm - Sermaye Çağı

Para, Para, para...

Öyle bir devirdeyiz ki para hem araç, hem amaç, hem her şey halini aldı. Çok üzücü bir durum. İşin aslında da herkes üç maymunu oynuyor. Herkesin sınırları herkesi kapsıyor, düzeltirsek büyük bir kısmı diyelim. Çünkü kendini hayattan uzaklaştıran kişiler var. İnziva olmasa da on yakın bir yaşam sürenler. Bunların dışındakiler ben, komünist yazarlar, eleştirmenler, düşünürler, hepsi kapitalisttir. Çünkü kapitalist olunmaz, kapitalist doğulur.

Sermaye çağı adlı kitap Eric Hobsbawm' ın paranın öneminin bu kadar artmasının tarihi aslında. Belli zaman arasını bir çok faktör açısından inceliyor. Yorumdan uzak gerçekliği tüm çıplaklığıyla ifade etmeye çalışmış. Tabi gerçek talipleri için sadece bir kaynak kitap. Daha bir çok kitaptan beslenmek gerek fakat Eric Hobsbawm işini iyi yapmış. Kitap genel olarak anlaşılır. Çok fazla ekonomik teorilere girmeden tarihsel süreçlerde kalmış.

Eksiklik olarak ise diğer dünyayı görmezden gelmiş. Evet belki piyasalarda diğer ülkelerin bir ağırlığı yok. Borsada işlem gören şirketleri fazla değil. Yine de biraz daha incelenebilirdi. Kitabı daha da kalınlaştırması olası ama ne yapalım, bazen gerekli. Yoksa genel olarak sadelikten yanayım ve ulaşılması en nihai hedefin o olduğunu düşünüyorum.

Bu arada belirtmemte yarar var, üniversitede incelediğim bir kitap.

Alıntılar

Ticaret, en ucuza alıp, en pahalıya satma başarısı.

onlara, gösterileri devrime dönüştürme gücünü veren şey aç olmalarıydı.

Özel girişim özgürleştirir.

Yerküre, coğrafi bir ifadeden kesintisiz işlemsel bir gerçeğe dönüştü.

Onlar sanat ürünlerini yaratırken, bugün bizler yalnızca lüks endüstri malları üretiyoruz, bu insanları bu denli kökten değiştiren şeyin ne olduğunu bilmiyoruz.

Edebiyat ve görsel sanatlar, müzikten, geçen yıllara göre daha aşağılar.

Avrupa savaşlarının kökeni ekonomi.

Ulus fikrini aşılamak için ilköğretim arttı.

Eski yaşamları adına ona karşı direnenler yenildiler, ilerlemenin silahıyla ona karşı koyanların günüyse henüz gelmemişti.

Siyaset yapılacak bir şey değil, satın alınacak bir şeydir.

O tarihten sonra toplumsal devrimciler, şayet iktidarı ellerinde tutmayı beceremezlerse başlarına neler gelebileceğini öğrendiler.

İnsanlar neden göç ettiler, büyük ihtimalle yoksulluktan.



Sermaye Çağı

Eric Hobsbawm

Dost Kitabevi

350 sayfa