29 Kasım 2017 Çarşamba

Gail Host - Rembetika

Yazdığım bu rapor, Yunan müziği çeşitlerinden biri olan rembetika' yı anlatan kitap içindir. Kitabı
genel hatlarıyla anlatıp kısa bir bölüm kendi fikrimden de bahsedeceğim. Kitabın ismi anlattığı
konuya uygun, Rembetika'dır. Yazarı Gail Host. Türkçeye çeviren V. Çelik Akpınar. Yayıncısı da
Pan yayıncılıktır. Rembetika ilk kez 1975 yılında A.B.D ' de İngilizce olarak yayınlanmıştır. Fakat
kitap çeviri yapılırken 1979 Almanca çevirisinden yararlanılmış. Ayrıca 1985 İngilizce baskıyla
güncellenmiştir. 2003 yılında da Türkçe olarak çıkmıştır. Benim okuduğum kitapta ilk baskıdır.
Rembetika, isminden de anlaşılacağı gibi Yunan müziği rembetikayı anlatmaktadır. Önsözde yazar
kitabın büyük ilgi gördüğünü, bununla birlikte ders kitabı olmadığından bahsetmedir. (host, 1993,9)
Kitabın temel argümanı plaklardır. Araştırmasını plak eksenli mülakatlarla şekilendirmiştir.
Araştırma ağırlıkla Yunanistan'da ve Avusturalya'da geçmektedir. Araştırmanın sonucunda
rembetika kültürel ve müziksel açıdan incelenip, diğer araştırmacılar içinde bilinirlik sağlamayı
hedeflemiştir. Ulaştığı kitleye bakarak hedefini gerçekleştirdiği söylenebilir.

1. rembetika ile ilk karşılaşma
Rembetikanın izini Yunanistan'da sürdüğünü, çeşitli sohbetlerle rembetikoyu aradığını
belirtmektedir. Dansın müzikle bu denli birleşmesi onda ilk kıvılcımı yakmıştır. Otomat
makinelerinde rastladığı rembetikoya sokaklarda, mekanlarda aramaya başlamıştır. Yalnız
anladığım kadarıyla Yunanistan seyahati çok verimli geçmemiş, kendisini tatmin etmemişti."
Kafamda rembetikonun ne olduğu konusunda karmaşık bir imaj, yanımda birkaç rembetiko
uzunçaları ve bir nüsha, Yunanistan' da o zamana dek rembetiko üzerine yayınlanmış ilk ve tek
geniş içerikli kitap bulunmaktaydı" (host, 1993, 20) Ve ilk deneyim Avusturalya' da rembet
Yorgos'la tanışması ona eskilerden çaldırması. (host, 1993, 24)

2. 20' li yıllarda Pire limanı
Pire limanın kültürel durumu analiz edilir. Dumanlı kahveleri, Türk kasabasını andıran halleri,
kulaklardaki melodiler, müzik icralarının yapıldığı amane kahveleri, doğaçlamalarla, taksimlerle
süslendiği bir müzikal ortamdır. Sosyolojik açıdan incelemeler yer alır.

3. Bir rembetin dünyası – Markos Vamvakaris
Bu bölümde de girizgah ortam tasviriyle başlar. Rembet Markos Vamvakaris' in kısaca hayatı
anlatılır. Bu hayat hikayesi üzerinden rembetika'nın da kısa tarihine göz atmış olunur. Dikkat çeken
nokta müzik endüstrisi ve hükümetin etkisiyle 40'lı 50'li yıllarda rembetikanın esrar içeren argosu
törpülenmiştir, dolayısıyla yeni bir rembetika gelişimeye başlamıştır.

4. Doruk Noktasındaki Rembetiko – İzmir Tavrı – Pire Tavrı
Rembetiko da oluşan tavır farklılıklarından bahsetmiştir. Bunları anlatırken çağının şartlarını detaylı
anlatmaktan kaçınmamıştır. Üst bölümdeki müzik endüstrisi etkileri burada da karşımıza çıkar. " üç
dakikalık çalma süresi olan 78' lik plaklar, bu stildeki önemli değişimi belirler." (host, 1993, 56)
Taksim süreleri kısalmıştır. Yrd. Doç. Dr. Bilen Işıktaş' ın dediği gibi hızlı hayatın taksim sürelerine
etkilerinin sonuçları nasıl oldu? Şu an için bilinmiyor.
Daha sonra rembetikonun müziksel analizine girişmiştir. Mod kalıplarından, ölçüleriden,
çalgılarından bahsetmiştir. Kültürel arka planı çerçevesinde de metinler üzerinde incelemeye
gitmiştir.

5. Rembetikon İkinci Baharı – Savaş yılları ve Tsitsanis
2. Dünya savaş yıllarını tarihsel açıdan ele almış. O zamanlarda parlayan rembet Tsitsanis
çerçevesinde anlatımına devam etmiştir. Bu bölümde de 3. bölümde olduğu gibi kişi üzerinden
rembetikonun o dönemine ışık tutmaya çalışmıştır.
Ve önceki bölümlerde belirtilen ağdalı rembetiko sözleri burada iyice kendini gösterir. Sosyolojik
bir gerçek olarak artık rembetiko sözleri piyasa ve hükümet etkisiyle yalınlaşmıştır. Dolayısıyla
geniş kitlelere hitap gücüne ulaşmış. Plak da bunu desteklemiştir. Rembetiko müziği kabuk
değiştirmiştir. Saygın bir eğlence müziği haline gelmeye başlamıştır. İşte bu sanatçılardan biridir,
Tsitsanis.
Çalgıda da değişim beraberinde gelmiştir, buzuki de tel sayısı 4 ' e yükselmiştir. Öyle bir değişimdir
ki o artık 3 telli buzuki sadece efsanelerde kalmıştır. Elektronik buzuki de yoğun elektronik
devriminden sonra gelmiştir. Çalgıyı bulunduğu dönem ve ortamdan nasıl bağımsız düşünebiliriz?

6. Rembetikonun Müzikal Yapısı – Makamlar
Üstteki bölümlerde girişlerini yaptığı müzikal yapıya bu bölümde derinlemesine incelemiştir.
Öncelikle tarihsel açıdan bakmıştır. Müziğin kökleri üzerine incelemelerde atıflarda bulunmuştur.
Yapıldığı ortamlardan bahsetmiştir. Alt başlık açarak makamlar konusundan bahsetmiştir. Türk
Müziği kökenlerinin önemini vurgulamıştır. Dans ritimleri diğer bir alt başlığıdır. Usül kavramını da
aslında içinde barındırır. Kitapta değinilmemiş. Çalgılar diğer bir alt başlık. Buzukilerin yapısından,
tarihinden bahsetmektedir. Diğer çalgılar, kanoni, tamburas, defi adı geçen diğer sazlardır. Türk
müziğinin yapısal etkisi gözükmektedir. Bu bölümdeki son alt başlık şarkı sözleri. Ayrı bir başlık
açmakla birlikte burada bahsettiği naralardır, Tsakismatalar. Aman, Ah aman gibi...

7. Geçmişe bakış – Yolculuğumun üç kilometre taşı
Rembetikoya genel bir bakış atmıştır. Kültürel altyapını incelemiş ve sorgulamıştır. "
Yunanistandaki askeri diktatörlük dönemiyle çakışması bana bir rastlantı gibi görünmese de
rembetikonun bir protesto müziği olduğu kanısında değilim." (host, 1993, 94). Bu kendi fikriyken
genel geçer bir eleştirilerden de bahsetmiştir. " Ne var ki marksist açıdan bakılınca, bu şarkılar
kültürel bir sorumluluk yüklenmedikleri gerekçesiyle ahlak dışı olarak nitelendirilir. " (host, 1993,
95). Daha sonra kentblues müziğiyle karşılaştırmaya gider. Benzerlikleri üzerine fikirlerini belirtir. "
Fakat benim kanım , rembetikonun, tıpkı blues gibi gecikmiş bir takdiri hak ettiğidir. "(host, 1993,
97) Daha sonra remebetikoyla yani hikayeyle ilişkili 3 kişiden bahsetmektedir.

8. Şarkı sözleri
Şarkı sözlerine ayırdığı bu bölümde, araştırmanın plaklar üzerinden gittiğini söylemektedir.
Edindiği sözleri özüne uyarak ve melodik yapıyı incitmeden muhafaza ettiğini önemle belirtmiştir.
Fakat çevirinin de tam kelimesi kelimesi olmasığından bahsediyor. Sözler kısmı 50 sayfa kadar
sürüyor. Metnin içeriğine bakıldığında remebetikonun nasıl bir sosyal çevrede olduğunu tahmin
etmek çok zor değil.

9. Kaynakça: rembetikaya yolculuğumda bana yardımcı olan bazı kitaplar
Kaynakçada bu kitap oluşturulurken yararlanılan kitapların listesi verilmiştir. 15 kitap ismi
verilmektedir. Hiç Türkçe yayın yoktur.

10. Plak dizini: Yunanistan'da bulunabilecek rembetika – uzunçalarları
Müzik endüstrisi yine karşımıza çıkmakta ; " Son yirmi yıl içinde rembetikonun yeniden popüler
olmasıyla rembetika plaklarının sayısında önemli bir artış olmuştur. " (host, 1993, 161). Bu plakları
incelemek isteyenler için bilgileri verilmiştir.

11. Şarkı isimlerine göre dizin
Kitap biterken kitapta geçen şarkıların listesi verilmiştir.
Kitabın temel sorusu Rembetika nasıl bir müziktir? " Rembetikoyu dinledikçe daha çok sevdim onu
ve o oranda da hakkında bilgi edinmek istedim."( host, 1993, 16) Bu çerçevede rembetikoyu
araştırmaya başlamıştır. Araştırma yöntemi olarak, rembetle görüşmeler, kitap araştırmaları, müzik
dinlemek, çalgı bilimi üzerine çalışmalar yapmıştır. Yazarın temel tezi rembetiko müziği için bir
girizgah hazırlamaktır. Ben bunu metaforlaştırırsam bir taksim yapıyor. Kendinden de bir şeyler
katarak araştırıyor. " Dünyanın tüm rembetleri ve onlardan bir olan babam'a" ( host, 1993, 5). Bunu
bir görev gibi de görüyor olabilir.

Bu araştırmada göze çarpan olumsuz yan ; atıfta bulunduğu hikayelerin kimisinin yanlış veya yanlı
çıkması, kendisi de bunu önsözünde belirtmiştir. Benim kitap için eleştirimse kullandığı saz
kökenleri modal yapısı hatta metni bile Türk müziğinin bir parçası gibi görünen bir müzik türünün
Türk müziği çerçevesinde incelenmemesidir. Kaynaklar kısmında da bir tane Türkçe kaynağa atıfta
bulunulmamıştır. Halbuki Zeybekler & Rebetikolar Ali Fuat Aydın, Cenk Güray ( müzik
araştırmacıları ve icracıları ) 24 Ekim 2017 ' de yaptıkları söyleşide, Yunan müziği rebetikonun ege
müziği zeybekten müzikal ve altyapı olarak ayrılamayacağı, kökleri benzer olduğundan
bahsetmiştir. Hatta midilli adasından bir eser icrasıyla bunu pekiştirmişlerdir. Kitapta ise sadece
coğrafi yer olarak tarif edilmesi ve göç eden rumlarla ilişkilendirilmesi biraz eksik gibi geldi bana.
Diğer bir önemli eksikse araştırmada mülakat azlığı, yapılan mülakatlarla araştırma farklı bir boyuta
getirilebilirdi. Fakat kitabın amacına uygun bir şekilde rembetikoya giriş seviyesinde olması
açısından bir sakınca yoktur.
Kitabın müzik sosyolojisi ve antropolojisi açısından ele aldığımızda ise özetini anlatırken özellikle
üzerinde durduğum mekandan bahsetmesi, şehrin durumu, dönemden bahsetmesi, detaylı
açıklamalarda bulunması kitapta geçen yerlerin okuyucunun aklında belirginleşsin diye küçük bir
haritasının bulunması sosyolojik bakışaçısına örnektir. Yine özette belirttiğim tarihsel süreci,
kültürel bağlamda açıklamaları, kültürel altplanı, kültürel varsayımlarıyla antropolojik bir çalışma
eksenine girmektedir. Literatüre katkısı ise hemen altta sözü geçen koglin' in kitabında açıkça göze
çarpmaktadır. Koglin kitabı antropolojik çalışma olarak geçmektedir ve sanki host, koglin'in
prototipini yazmıştır.
Kişisel araştırmalarımda gördüm ki, Yunanistan'dan göçen bir çok rembet ve rembetikoya ilgili
olan Yunan' ın Avusturalya' ya yerleşmesidir. Rembetikoyla ilgili birçok dökümanın ya Avusturalya
menşeiyli ya da mevcut dökümanın Avusturalya' ya taşınması açısından kolaylıklar vardır. Kitap
araştırma alanlarından birininde Avusturalya olması tesadüf değil, mantıklıdır. Bununla birlikte
Rembetiko klavuzu adlı kitapta bir nevi metod , Niavent, Hitzaz, Rast, Ousak, Houzam, Sambah,
Hitzazskiar, Karchiyiar, Sengah, Neveser, Yiourntin, Souzinak, Pireotiko gibi makamlardan
bahsetmektedir. Fakat bunları metodun ikinci kısmında belirtmiştir, ilk kısımda major ve minor
modlar üzerinedir. Bu da rembetikonun şu an batı müziğine kaydığının bir göstergesidir. Ayrıca 5.
bölümde incelenen zamanın ruhunun (zeitgeist) değişmesiyle kültürün değişip bunun müzikte nasıl
bir yansıması olduğunu da antropolojik açıdan bakan daniel koglin k,tabı vardır."Savaş yıllarında
genellikle olduğu gibi, rembetiko' da aşırı bir yalınlaşma var. " "there is a host of evidence
suggesting that is an oversimplification to consider the occupation years, as it is often done, to have
been a watershed in the history of rebetiko." (koglin,2016,31).
Genel olarak kitabı beğendiğimi belirtmek istiyorum. En azından bir müzik türü nasıl incelenir,
nasıl ele alınır, bu konuda fikir vermektedir. Raporu kitaptan seçtiğim şu cümleyle bitirmek
istiyorum.

" Rembet bir derde düşmüş olan ve bunu dışa vuran adamdır. " (host, 1993, 18)

Kaynaklar:
2004, costa vasilli, complete course in bouzouki
1993, gail host, rembetika
2017, rembetikolar ve zeybekler, Ali Fuat Aydın, Cenk Güray ( söyleşi )
2016, daniel koglin, yunan rebetikosuna pskiokültürel bakış, değişen şarkılar değişen düşünceler
( greek rebetiko from a pschocultural perpective, same song changing minds )
2017, Müzik Sosyolojisinin Sınırları, Bilen Işıktaş, ( söyleşi )

24 Kasım 2017 Cuma

Carl Gustav Jung - Keşfedilmemiş Benlik

Carl gustav jung, çok değer verdiğim bir psikyatr. Sayfa yayınlarının psikoloji serisinden çıkan keşfedilmemiş benlik adlı kitap, günümüz problemlerine çare sunuyor. Çareler demiyorum, sadece tek bir çare sunuyor.

Kitap kısa kısa denilebilecek bölümlerden oluşmakta. Gerçi kendisi de kısa bir kitap. Diğer Carl gustav jung kitaplarına göre okuması daha rahat, akıcı. 

Bu tip kitaplar aslında ağır ağır okunur, üstüne düşüne düşüne, aksi takdirde doldur boşalt oluyor. 

Gerektiği ağırlığı verdiğimi söyleyemesem de, fena değildi. Tam odaklı şekilde okumaya çalıştım. 

Kitapta bahsi geçen konu, bilinçdışının tekrar gün yüzüne çıkması ve sevgi. Örneklerle yalın şekilde anlatmış. Gayet başaralı. Hele ki bunu nasıl yayarız üzerine söylediği ise düşünülmeli, bizi, yani bilinçdışı kuvvetli insanların toplumda dikkat çekmesi. 

Kitabı çok beğendim. Şuna buna değil, herkese tavsiye ediyorum. Entellektüel seviyesi ne derece olursa olsun.

Alıntılar

Arkaik sözcüğü en eski olan, ilk olan, orjinal olan anlamına gelir. (5 )

Her uygar insan ruhunun derinliklerinde arkaik olmayı sürdürür. ( 6 )

Arkaik insan bizden daha mantıklı veya mantıksız değildir. Varsayımlar farklıdır. ( 8 )

Arkaik insanın, iyisi en az bizim kadar iyi ve onun kötüsü en az bizim kadar kötüdür. 

Raslantıdan daha gizli ve görünmez bir şey var mıdır? ( 11 )

Büyü, balta girmemiş ormanın bilimidir. ( 21 )

Doğayı aşan spritüel insanın doğumu. ( 26 )

Dinin anlamı ve amacı bireyin Tanrıyla ilişkisi ve bireyi kurtuluşa, özgürleşmeye  götüren yoldur. O olmaksızın bireyin tanrıya karşı sorumluluğu töresel ve göreneksel bir erdem olmaktan öte geçemez. ( 44 )

İnsan kendisi için bir muammadır. ( 58 )

Bilinç var olmanın ön koşuludur. ( 60 )

Objektif değerler bireyin yerine geçer. O yuzdur artık.

Dinlerin görevi birey ruhunun yeniden doğmasıdır. ( 66 )

Kendi bireysel yolda içsel deneyimler. ( 67 )

İnsan mikrokosmostur. Makrokosmosla etkileşim içindedir. ( 69 )

Eğer bir insanın elinden tanrıları alırsanız, yeni tanrılar oluşturmak zorunda kalırsınız. ( 71 )

Modern insan kendisinin bilincinde olabildiği ölçüde kendini tanıyabilir.

Ego dışında ikinci bir ruhsal otorite varlığı. ( 84 )

Oysa inancın temeli bilinç değil, bireyin tanrıyla dolaysız yolla ilişkilendirilen, spontan dinsel deneyimidir. ( 85 )

Kendini tanımak adlı bölüm ( 86 )

Önünde sonunda, sadece popüler yalanlar değil, gerçekler de dalga dalga yayılabilir. ( 88 )

Hiç birimiz insanlığın o kara gölgesi dışında değiliz. ( 89 )

Kötülük insanın içindedir. ( 91 )

Eğer avcumuza silah koyuyorlarsa, amaç şu veya bu olsun şiddet yaratmaktır. ( 91 )

Kötüyü daima karşı tarafa görmek de politik  oluşumlarının doğasında vardır. ( 93 )

Keşfedilmemiş benlik

Carl Gustav Jung

Sayfa yayınları

99 sayfa.


17 Kasım 2017 Cuma

Namık Kemal - Cezmi

Hediye kitapları okumaya devam. Sevgili kardeşim İlhan Arda ' nın hediyesi. Namık Kemal, Cezmi. Namık Kemal hep okumak istemişimdir. Özellikle Tekirdağ' dan çıktıktan sonra Keşan' a varmadan büyük heykeliyle birlikte dinleme tesisi sizi karşılar.

İrili ufaklı Namık Kemal pasajlarına gözüm çarpıyordu hep, kısmet olmamıştı bir türlü kitabına başlamak. Edinmek demiyorum, kütüphaneler Namık Kemal klasikleriyle dolu.

Benim okuduğum kitap, Cezmi. Kitabın arkasında Türk Edebiyatı' nın ilk tarihi romanı denmekte.

Yine kitabın arkasında yazan benimde onayladığım ' o zaman ki milliyetçilik akımına ' uygun bir roman. Kahramanlık, savaş, kökler, ulusçuluk, hepsi bir yerde.

Özellikle söylemem gerek ki kurgu, anlatım çok iyi. Kitap nasıl bitti, anlamadım. Olay örgüsü okuyucuyu sürüklüyor.

Tarihi bilgiler de kitap içinde verilmekte öyle belli bir tarih bilgisi istenmiyor. En ilgisiz okuyucu bile kavganın içine girer. Bilinse tabi çıkarımlar kurmak, olayın içine girmek daha bir rahat oluyor.

Genel olarak şunu söyleyebilirim ki başyapıtlardan bir tanesi.

Şiirleri alıntılar kısmına ekliyorum.

Alıntılar

Uyu ey ay yüzlüm, bu az zamandır!
Feleğin maksadı sana yamandır
Zira ki o çok sert ve bi-amandır
Lütfetmesi bile ateşle kandır
Sanırım sonunda harap olursun...

Bir düşünceyle sana bir alem icat ederim. ( 14 )

Henüz kendini bile yönetmekten acizken, dünyayı bir olgunluk merkezine dönüştürmeye çalışıyor. (15)

Ne mümkün zulm ile bidat ile imhayı hürriyet
Çalış, idraki kaldır muktedirsen ademiyetten...

Yavaş giden ulaşır, hızlı gidenin eteği ayağına dolaşır.

Yüce Allah' ın dünyada masumlara en büyük hediyesinin verdiği en büyük nimetin anneler olduğu inkar edilemez bir gerçektir. ( 34 )

Allah'ın insanlık için aileden sonra en büyük dayanak olarak yaratıp kurduğu topluma katılma yeterliliğine kavuşmuştur. ( 37 )

Bir safa ağzı açmış, sanki her kabarcığı
Kainatın haline gülümser şarabımız. ( 37 )

Hoş geldi bana meyhanenin havası ve suyu
Vallahi ne güzel yerde yapılmış yıkılası meyhane ( 44 )

Her akıllı insan gibi o da kadere ne kadar güvenirse güvensin kaderine güvenmezdi. ( 60 )

Tarih denilen huysuz ve kavgacı at emre kusurda bulundu. Allah lütfunun gölgesi yere düştü. ( 63 )

Yüksel ki, insaniyetin boyun kadar kalmasın! Yoksa elinden hiçbir şey gelmez bir insan olarak kalırsın.! ( 146 )

Yüksel ki, bulunduğun mevkiden daha yüksek mevkiler vardır... İnsanlığın da doyulmaz, ayrı zevkleri vardır. ( 147 )

En ummadığın, senin içi yüzünü anlar
Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun ? ( 210 )

Şeytan gönlünü bir ümitle doldurur, o ümidin gerçekleşeceğine inandırırsan onu da aldatabilirsin ( 220 )

Zaten asker olmuş, ölmek için maaş alıyor. ( 220 )

Bir tutam aklınla Allah'ın sırrını çözmeye çalışıyorsun. ( 319 )


Cezmi
Namık Kemal
Karbon Kitaplar
323 sayfa



11 Kasım 2017 Cumartesi

Murat Bulgan - Müzik Etnolojisi

Bu haftalarda okuduğum kitaplar, doğum günü hediyelerim. Sabiha Gezer ( http://sabihagezer.blogspot.com.tr/ ) 'in hediyesi. Eşim. Müziğe olan ilgimi alakamı bilir. Raflara 2016 yılında çıkmış, Murat Bulgan' ın tez çalışmasının kitaplaşmış hali. Müzik Etnolojisi.

Baskısı iyi. Kapakta. 20 yy. başında Almanya' da Tatar bir kemancının kayıt fotoğrafı var. Fonograf aletiyle birlikte. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınlardan çıkmış. 64 sayfa. Ciddi kaynak kısmı var arkada. 

İçerdiği bilgiler, etnomüzikoloji nedir sorusun çevresinde gidip geliyor. Doğrudan bir etnomüzikoloji nedir, sorusuna cevap beklemeyin ama.

İçerisinde 11 tane makale var. Kimisine katılırsınız, kimisine katılmazsınız.

İmla noktasında da sıkıntılı, yazıma biraz daha özenilebilirdi.

Türkçe çevirisi de biraz özensiz olmasına karşın anlaşılır.

Son olarak kitabın ismine Müzik Etnolojisi denmesi ayrı bir ilginçlik. Fırsat olursa bu konuda mülakat yapmak isterim.

Alıntılar

Bu dalın akademik ortamda sağlam bir zemine oturtulması ise -ki bu yalnızca müzik departmanında olanaklıydı- ancak 1950 lilerin ortalarına kadar gerçekleşmemiştir. ( 20 )

Kültürlerin birbirinden bağımsız ve eşit değerde bir parçası olarak, içeriğiyle doğru algılanması gerektiğidir. ( 30 )

Müzik bir kültür olarak algılanıyor, ayrılmaz parça, sosyal davranışlarla ilgilidir. ( 31 )

Müzik Etnolojisi ( etnomüzikoloji ) bilim dalı olarak nerede bağımsızlığını tek bir şekilde kabul ettirmiş ise oralarda müzikçilerden daha fazla sosyal bilimler tarafından ilgi ve rağbet görmüştür. ( 39 )


Müzik Etnolojisi
Murat Bulgan
İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları
77 sayfa





7 Kasım 2017 Salı

Hilly Janes - Sütlü mü? Köpüklü mü?

Şöyle başlamak istiyorum. Bu kitabın içi boştur. Okumayın demiyorum. Demem. Her yanlışa, tecrübe gibi bakmak da bu kitapta yazıyor. Boş diyorum çünkü kitap için istenen ücretle size verdiği arasında çok fark var. Ntv yayınlarının pompalaması sonucu ki o tv  reklamları hala aklımda, satış yapmış bir kitap. Daha doğrusu yapamamış.

Kitabın kapağı, baskısı, dizgisi, imlası iyi. İçerik sıkıntılı. Öncelikle çok iddialı. Hayatınızı değiştirecek 120 karar nedir? Bu kadar yüksek hedef olmalı mıydı? Sütlü mü, köpüklü mü sorusuna cevaplar :)

160 sayfalık kısa bir kitap, bir çırpıda okunabilir. Soru cevap şeklinde ilerleyen sayfalar var. Çeşitli konulara kültürel ve bilimsel açıklamalar yapıyor. Yüzeysel bilgiler. Soruları okuyucu kendi kafasında çıkarıp kendi cevaplasa daha faydalı bence.

Alıntılar

Az su kullan, 5 dk duş, 1,5 dk soğuk suyla, 1,5 dk sıcak suyla.

Her gün 5 dk spor yeter.

Sütlü mü? Köpüklü mü?
Hilly Jones
Çeviri: Duygu Akın
Ntv Yayınları
167 sayfa.