Haziran çok çabuk geçti. Havalar başlarda serin, ay sonlarına doğru iyice ısındı.
Uzun bir Ramazan bayramı tatili kapıda, 10 gün. Güzel bir gezi planımız var, nasip.
Aslında çok yoğun geçen zamanlardı, nasıl bittiğini bile anlamadığım Türk Musikisi üzerine bir kitap.
Yazarı Gülçin Yahya Kaçar, bu işi çok seven bir isim.
Kitapta zaten makalelere yer verilmiş. Kaynakları çok önemli. Bahsettiği konular Türk Musikisine yabancı olan birinin bile anlayacağı düzeyde.
Benim en ilgimi çeken konu. Süslemeler konusuydu. İcra sırasında yapılan süslemeler.
Bence gayet öğretici bir kitap olmuş.
Kitap Maya akademi yayınlarından çıkmış. Kapak ve baskısı gayet güzel.
Kitabı Gaziosmanpaşa Halk Kütüphanesinden aldım. 2009, birinci baskı olmasına rağmen ilk alan bendim.
Alıntılara geçmeden kitap Erzurumlu İbrahim Hakkı' nın müzik üzerine sözleriyle başlamakta.
Musiki hikmete dayalı fendir,
Bilene bilmeyene ruşendir.
Nice esrarı var idrak idecek
Yer gelür sineleri çak idecek.
Alıntılar
Geleneksel Türk Sanat Müziğinde esas olan nota değil icradır.
Türk Musikisi kendine özgü yapısal ve karakteristik özellikleri olan bir müziktir.
Türk Musikisi üzerine görüşler
gülçin yahya kaçar
maya akademi yayınları
176 sayfa.
28 Haziran 2016 Salı
14 Haziran 2016 Salı
Dücane Cündioğlu - Hz. İnsan
2016 Haziran ayına pek hızlı girdim. İyi okuyorum. Canım sıkıldıkça kitaplara yöneliyorum. Fazla enerji harcamama isteği de olabilir.
Dücane Cündioğlu' nun Hz. İnsan kitabı Muhammet Kalyoncu'nun hediyesi olarak elime geçti.
Bundan önce bir kaç kitabı da elime geçmişti. Düşünceleri, fikirleri üzerine durulması gereken konular, beyini yakan çalışmalar. Fakat edebi dili pek kuvvetli değil, kendi düşüncelerini anlatmak için yeterli bir dili var, onun dışında bir tık üstü estetik olarak edebi dili yok. Olması gerektiği de tartışılır tabi. Şu anda bir problem yok.
Dücane Cündioğlu kitabında birçok konuyu ele almış, kendince yorumlar yapmış, yorumların büyük bir kısmına katılıyorum, katılmadıklarımı da hala düşünüyorum.
Alıntılar
Yeryüzü gamsızdır, çünkü umursamaz.
Her şey O' dur.
Akıllı olmak, akıllı olmanın üstüne çıkmak isteyen için bir bağdır.
Fiil değildir, aşk infialdir.
Azaların secdesinden kasıt, kalbi secdeye davettir.
Yeryüzünde insanoğlunun sürekli ızdırap duygusu içinde yaşamasının tek bir nedeni var, mülkiyet.
Hay'dan gelen Hu'ya gider.
Fakri Fahri, yoksulluğum övüncümdür.
Nefs üzerine iktidar, beden üzerine iktidar demektir.
Sözcük hazinemiz ne kadar zenginse düşüncemizde o kadar zengindir.
Sanatın ifade ettiğini düşünme açıklamaya koyulur, sanat ise düşünmenin açtığı evlekte düşünceleri anlatacak anlatımlar yaratır.
Modern insanın bilmeyi istememekle insan olmayı istemediğini de kabul etmiş oluyoruz.
Düşünmekle başkasını biliriz, düşlemekle kendimizi tanırız.
Ün aslında kabuğun bilgisi özü kapsamıyor.
Sen kirlenmekle değil, arınmakla mükellefsin.
Hz. İnsan
Dücane Cündioğlu
Kapı yayınları
124 sayfa.
Dücane Cündioğlu' nun Hz. İnsan kitabı Muhammet Kalyoncu'nun hediyesi olarak elime geçti.
Bundan önce bir kaç kitabı da elime geçmişti. Düşünceleri, fikirleri üzerine durulması gereken konular, beyini yakan çalışmalar. Fakat edebi dili pek kuvvetli değil, kendi düşüncelerini anlatmak için yeterli bir dili var, onun dışında bir tık üstü estetik olarak edebi dili yok. Olması gerektiği de tartışılır tabi. Şu anda bir problem yok.
Dücane Cündioğlu kitabında birçok konuyu ele almış, kendince yorumlar yapmış, yorumların büyük bir kısmına katılıyorum, katılmadıklarımı da hala düşünüyorum.
Alıntılar
Yeryüzü gamsızdır, çünkü umursamaz.
Her şey O' dur.
Akıllı olmak, akıllı olmanın üstüne çıkmak isteyen için bir bağdır.
Fiil değildir, aşk infialdir.
Azaların secdesinden kasıt, kalbi secdeye davettir.
Yeryüzünde insanoğlunun sürekli ızdırap duygusu içinde yaşamasının tek bir nedeni var, mülkiyet.
Hay'dan gelen Hu'ya gider.
Fakri Fahri, yoksulluğum övüncümdür.
Nefs üzerine iktidar, beden üzerine iktidar demektir.
Sözcük hazinemiz ne kadar zenginse düşüncemizde o kadar zengindir.
Sanatın ifade ettiğini düşünme açıklamaya koyulur, sanat ise düşünmenin açtığı evlekte düşünceleri anlatacak anlatımlar yaratır.
Modern insanın bilmeyi istememekle insan olmayı istemediğini de kabul etmiş oluyoruz.
Düşünmekle başkasını biliriz, düşlemekle kendimizi tanırız.
Ün aslında kabuğun bilgisi özü kapsamıyor.
Sen kirlenmekle değil, arınmakla mükellefsin.
Hz. İnsan
Dücane Cündioğlu
Kapı yayınları
124 sayfa.
11 Haziran 2016 Cumartesi
Vedat Türkali - Bitti Bitti Bitmedi
Ara ara okuma sıramı bozsam bile geri yeniden okuma listeme dönmeyi biliyorum. İki yıl önce edindiğim bir kitap olan Vedat Türkali, Bitti Bitti Bitmedi kitabı ayrıntı yayınlarından çıkmış. Genelde ayrıntı yayınlarının kitapları hoşuma gidiyor. Alternatif yayınlar.
Vedat Türkali' de uzun zamandan beri okumak incelemek istediğim bir yazardı. Sırada ki okuyacağım kitapları Güven ve Komünist.
Kitabımıza dönersek Diyarbakır Ceza evinde geçen günlerini unutmaya çalışan Murat' ın yeni bir hayat kurma çabası.
Hikaye anlatılırken Ermeni ve Kürt olaylarına da değinilmiş.
Dilin yalınlığına karşın anlatırken iç konuşmalar, diyaloglar birbirine karışıyor. Dikkat gereken bir okumaya ihtiyaç var.
Anlatılan gerçek olayların gerçekliği tarihi kaynaklara bakılarak pekiştirilmesinde yarar var gibi görüyorum.
Son olarak Bir Anlık Gecikme adlı Tevfik Fikret şiiri bu kitabın benim için kazanımı olmuştur.
Alıntılar
Dünya tatlı da birbirine çirkin yazgılar oluşturmak için insanlar yaratıyor tatsızlıkları.
Gemiler de ne güzel kayıp gidiyor mavilikte.
Hele dövmeye kalkışırsam barışmak için de dövüşürüm.
Bitti Bitti Bitmedi
Vedat Türkali
Ayrıntı Yayınları
190 sayfa
Vedat Türkali' de uzun zamandan beri okumak incelemek istediğim bir yazardı. Sırada ki okuyacağım kitapları Güven ve Komünist.
Kitabımıza dönersek Diyarbakır Ceza evinde geçen günlerini unutmaya çalışan Murat' ın yeni bir hayat kurma çabası.
Hikaye anlatılırken Ermeni ve Kürt olaylarına da değinilmiş.
Dilin yalınlığına karşın anlatırken iç konuşmalar, diyaloglar birbirine karışıyor. Dikkat gereken bir okumaya ihtiyaç var.
Anlatılan gerçek olayların gerçekliği tarihi kaynaklara bakılarak pekiştirilmesinde yarar var gibi görüyorum.
Son olarak Bir Anlık Gecikme adlı Tevfik Fikret şiiri bu kitabın benim için kazanımı olmuştur.
Alıntılar
Dünya tatlı da birbirine çirkin yazgılar oluşturmak için insanlar yaratıyor tatsızlıkları.
Gemiler de ne güzel kayıp gidiyor mavilikte.
Hele dövmeye kalkışırsam barışmak için de dövüşürüm.
Bitti Bitti Bitmedi
Vedat Türkali
Ayrıntı Yayınları
190 sayfa
6 Haziran 2016 Pazartesi
Attila Şenkon - Sustum duydun mu?
Takvimler Ramazan ayını gösterdi. Bugün 1.
Diğer ramazanlardan biraz farklı tam havasına, doğasına giremedim. Gerçi günlük hayatta tansiyonun düştüğü belli oluyor. Caddeler, sokaklar boş.Telaş azalmış.
Problem kendimle ilgili sanırım, neyse umarım toplarım.
Tavsiye üzerine okuduğum kitaplardan Attila Şenkon' un Sustum Duydun mu? adlı hikaye kitabı.
Çok hoş bir kitap, hatta son zamanlarda okuduğum iyilerden biri. Dili kuvvetli.
Hikayelerin ana teması aldatma, aldanma.
Çarpıcı, sıradanlığın ilginç anlatışı.
Okumasaydım kayıptaydım kategorisinde bir kitap.
Çok fazla alıntı yapamadığım bir kitap olsa da.
Alıntılar
Boş konuşanlara inat, dolu dolu susardı.
Tırnak cefadan , saç sefadan uzarmış.
Sustum Duydun mu?
Attila Şenkon
Turkuvaz Kitapçılık
93 sayfa
Diğer ramazanlardan biraz farklı tam havasına, doğasına giremedim. Gerçi günlük hayatta tansiyonun düştüğü belli oluyor. Caddeler, sokaklar boş.Telaş azalmış.
Problem kendimle ilgili sanırım, neyse umarım toplarım.
Tavsiye üzerine okuduğum kitaplardan Attila Şenkon' un Sustum Duydun mu? adlı hikaye kitabı.
Çok hoş bir kitap, hatta son zamanlarda okuduğum iyilerden biri. Dili kuvvetli.
Hikayelerin ana teması aldatma, aldanma.
Çarpıcı, sıradanlığın ilginç anlatışı.
Okumasaydım kayıptaydım kategorisinde bir kitap.
Çok fazla alıntı yapamadığım bir kitap olsa da.
Alıntılar
Boş konuşanlara inat, dolu dolu susardı.
Tırnak cefadan , saç sefadan uzarmış.
Sustum Duydun mu?
Attila Şenkon
Turkuvaz Kitapçılık
93 sayfa
4 Haziran 2016 Cumartesi
Vural Yıldırım - Müzik Felsefesine Giriş
Geçen yazılarımda yazdığım yoğun günlerin bir sonucu olarak yaz nezlesine yakaladım. Gözüm şapır şapır akıyor. Odaklanma problemi üst seviyede. Üç boyut yetimde zayıfladı :)
Yine de boş kaldığım zamanlarda uzun zamandan beri okumak istediğim Müzik Felsefesine Giriş kitabını okuma fırsatım oldu.
Temel başlıklar halinde müzik olgusunu yorumlayan, ayrıştırıp açıklayan yazarlar, çok geniş bir konuyu ele aldıkları için, biraz konular arası sıçramalar olmuş.
Tam konular oturmadan kafada diğerine geçilmiş. Gerçi kitabın ön sözünde tembel bir okurdan ziyade bu düşünme sürecine katılan bir okur beklentisi var. O çerçevede bakıldığında faydalı bir kitap. Şöyle ki ben tekrar okunacaklar listesine aldım. Yazarların bahsettiği bir iki konununda üzerine düşmeyi, kendi düşüncelerimi yazmayı planlıyorum.
İmla hatalarının olduğu, basım kalitesinin pek yüksek olmadığı bir yayın olmuş. Kapak sade. Daha iyisi olabilirdi.
Kaynakça da bana biraz az geldi. Demek ki o kadarmış.
Alıntılar
Müzik ancak zihinde duyumsanır.
Felsefenin çalışma alanları içinde müziğe en yakın olan estetiktir.
Müzik doğaya olan özlemi mi dile getirmeye çalışmaktadır?
Müziği anlamak, politik bilinci tetikler.
Düşünce ve beğeni ortaya çıkarak müzik estetiği oluşur.
Bugün sanatın görevi kaosa düzen getirmektir.
Sesi aramayın o sizi bulur.
Sessizlik hali varlıkla ilişki kurduğumuz en temel andır.
Halk müziği halk tarafından üretilmemekte, halka satılmak için üretilmektedir.
Toplumu algılamayan onu dönüştürmeyi düşünemez.
Söz gerçek, anlam ütopyadır.
Müzik üzerine düşünmek bireyi kendinden haberdar eder.
Müzik Felsefesine Giriş
Vural Yıldırım
Tarkan Koç
Bağlam Yayıncılık
104 sayfa
Yine de boş kaldığım zamanlarda uzun zamandan beri okumak istediğim Müzik Felsefesine Giriş kitabını okuma fırsatım oldu.
Temel başlıklar halinde müzik olgusunu yorumlayan, ayrıştırıp açıklayan yazarlar, çok geniş bir konuyu ele aldıkları için, biraz konular arası sıçramalar olmuş.
Tam konular oturmadan kafada diğerine geçilmiş. Gerçi kitabın ön sözünde tembel bir okurdan ziyade bu düşünme sürecine katılan bir okur beklentisi var. O çerçevede bakıldığında faydalı bir kitap. Şöyle ki ben tekrar okunacaklar listesine aldım. Yazarların bahsettiği bir iki konununda üzerine düşmeyi, kendi düşüncelerimi yazmayı planlıyorum.
İmla hatalarının olduğu, basım kalitesinin pek yüksek olmadığı bir yayın olmuş. Kapak sade. Daha iyisi olabilirdi.
Kaynakça da bana biraz az geldi. Demek ki o kadarmış.
Alıntılar
Müzik ancak zihinde duyumsanır.
Felsefenin çalışma alanları içinde müziğe en yakın olan estetiktir.
Müzik doğaya olan özlemi mi dile getirmeye çalışmaktadır?
Müziği anlamak, politik bilinci tetikler.
Düşünce ve beğeni ortaya çıkarak müzik estetiği oluşur.
Bugün sanatın görevi kaosa düzen getirmektir.
Sesi aramayın o sizi bulur.
Sessizlik hali varlıkla ilişki kurduğumuz en temel andır.
Halk müziği halk tarafından üretilmemekte, halka satılmak için üretilmektedir.
Toplumu algılamayan onu dönüştürmeyi düşünemez.
Söz gerçek, anlam ütopyadır.
Müzik üzerine düşünmek bireyi kendinden haberdar eder.
Müzik Felsefesine Giriş
Vural Yıldırım
Tarkan Koç
Bağlam Yayıncılık
104 sayfa
1 Haziran 2016 Çarşamba
Dinçer Yıldız - Bilincin Işığında Müzik
Ihlamur mevsimi bir de bu ay. Ne güzel.
Yakında Beşiktaş' daki ıhlamur kasrına gideceğim. Biraz ıhlamur kokusu dolsun ciğerlerime.
Yumuşak bir kokusu varmış gibi gözükür ıhlamurun, biraz daha sıklaşınca burnunuzun direğini sızlatır.
Arabanın camını açarak geçerim, ıhlamurların yanından koltuk, döşeme, torpido da faydalansın diye.
Kitabımıza dönersek Mayıs ayından Haziran ayına sarkan bir kitap oldu benim için. Çoğunu seyahat esnasında okudum. Bölüm bölüm gazetede çıkan yazıların derlemesi olduğu için okuması da kolay oldu.
Kitabın dili temel müzik bilgisine sahipler için gayet uygun. Hiç müzik bilgisi yoksa biraz yorar.
Bir de yazarın kendi dünya görüşüyle ilgili yazıları da ilgi çekici. Sanata bakış açısı.
Fazıl Say hakkında ki yorumu da ilginç.
Okuyan çok şey katacak bir kitap bence.
Yalnız imla kurallarına pek uymamışlar. Şu her şey 'in yazımını bir tuttursak gerisi gelecek gibi.
Alıntılar
Özgürlük, bilincine varılmış, zorunluluktur.
Tanrı onları estetik mahkemesinde yargılayacaktır.
Bütün kentleriniz yok oldu şimdi ne yapacaksınız?
Goethe ve Beethoven ile ayakta kalacağız.
Utanma devrimci bir duygudur. Marx
Müziğin özü metafiziksel bir kaynaktan gelir.
Amacım damlayı okyanusa karıştırmak.
Besteci kalıcı ve ölümsüz , yorumcu geçici ve ölümlüdür.
Estetik düşüklüğün olduğu yerde, sevgi de kaybolur.
Kontrpuan: Notaya karşı nota.
Türk bestecilerin eksikliği tanıtımdır.
Bilincin ışığında müzik
Dinçer Yıldız
Yurtrenkleri yayınevi
240 sayfa
Yakında Beşiktaş' daki ıhlamur kasrına gideceğim. Biraz ıhlamur kokusu dolsun ciğerlerime.
Yumuşak bir kokusu varmış gibi gözükür ıhlamurun, biraz daha sıklaşınca burnunuzun direğini sızlatır.
Arabanın camını açarak geçerim, ıhlamurların yanından koltuk, döşeme, torpido da faydalansın diye.
Kitabımıza dönersek Mayıs ayından Haziran ayına sarkan bir kitap oldu benim için. Çoğunu seyahat esnasında okudum. Bölüm bölüm gazetede çıkan yazıların derlemesi olduğu için okuması da kolay oldu.
Kitabın dili temel müzik bilgisine sahipler için gayet uygun. Hiç müzik bilgisi yoksa biraz yorar.
Bir de yazarın kendi dünya görüşüyle ilgili yazıları da ilgi çekici. Sanata bakış açısı.
Fazıl Say hakkında ki yorumu da ilginç.
Okuyan çok şey katacak bir kitap bence.
Yalnız imla kurallarına pek uymamışlar. Şu her şey 'in yazımını bir tuttursak gerisi gelecek gibi.
Alıntılar
Özgürlük, bilincine varılmış, zorunluluktur.
Tanrı onları estetik mahkemesinde yargılayacaktır.
Bütün kentleriniz yok oldu şimdi ne yapacaksınız?
Goethe ve Beethoven ile ayakta kalacağız.
Utanma devrimci bir duygudur. Marx
Müziğin özü metafiziksel bir kaynaktan gelir.
Amacım damlayı okyanusa karıştırmak.
Besteci kalıcı ve ölümsüz , yorumcu geçici ve ölümlüdür.
Estetik düşüklüğün olduğu yerde, sevgi de kaybolur.
Kontrpuan: Notaya karşı nota.
Türk bestecilerin eksikliği tanıtımdır.
Bilincin ışığında müzik
Dinçer Yıldız
Yurtrenkleri yayınevi
240 sayfa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)