24 Mart 2017 Cuma

Carl Gustav Jung - Dört Arketip

Enes Savaşçı Ağabey' in önerisi ve birçok yerde karşıma çıkmasından ötürü Carl Gustav Jung okumalarına başladım. Biraz uzun bir süreç olsa da bir başlangıç gerekliydi. İlk kitap Dört Arketip, konferanslarından derlenmiş, okuyucu için düzenlenmiş baskı. Kitaba isim veren dört arketip, (Fransızcadan gelen kök anlamı vardır) ( arketip: ruhsal yapının unsurları ) üzerine kurgulanmıştır.

Elimdeki kitap olympia yayınlarından çıkmış. Psikoloji serisinde.

Tabi dil olarak ağır, yavaş okunmalı. Düşüne düşüne. Belli zamanlarda geri dönülmeli.

Benim için faydası:  bir kelime olan bilinçaltı'nı bilinçdışı diye dönüşüme uğramasıdır.

Alıntılar

Her zafer gelecekti yenilginin tohumlarını taşır.

Kalıtım yoluyla aktarılanlar tasvirler değil, biçimlerdir.

Ruhsal birlik.

Gerçekliğin ta kendisini yapan zengin bir din duygusu ve nihayet vahiy için son derece elverişli bir kap olan ruhsal bir açıklık şeklinde tezahür eder.

Kendi kişiliğinin ne kadar az bilincindeyse bilinçdışı iktidar hırsı o kadar şiddetlidir.

Bilinçlenme yolunda atılan en küçük adım bile bir dünya yaratır.

Fakat yaşamda deneyim kazandıkça aklı başa toplamayacak diye bir şey yoktur.

Kompleksiniz yüzünden uzak durduğunuz şeyin ötesine geçebilmek istiyorsanız, onu son damlasına kadar içmeniz gerekir.

evham şeytanidir.

Asıl zenginliğin, içsel kaynaklarda beslenen bir çoğalımın bilincine varmaktır.

Ruhumuz geniş değilse nesnemizin büyüklüğüyle asla baş edemeyiz.

(Bu kitabı okuduğumda bir gün 53 sayfanın son paragrafını okuyacağım)

Her halükarda insan görüldüğü gibi olmaya teşnedir. Çünkü genellikle persona nakit parayla ödüllendirilir.

Sonucu başa alarak bir sonuca yol açan süreci baştan başlamayı umdular. ( çok sert )

Hiç ummadığı anda mutluluğu bulan yetim çocuk. ( estonya masalı )

Gücünü toplamış olması, kararlı olmasını sağlar, başarının en büyük garantisi de budur zaten.

İnsan dışarıdan bakıldığında uygar bir insan gibidir, ama kendi içinde bir ilkeldir.

Dört Arketip
Carl Gustav Jung
Olympia yayınları
151 sayfa.






23 Mart 2017 Perşembe

Üner Birkan - İdil Biret Piyanodaki Harika

idil Biret' in konserine gittiğimde çok heyecanlanmıştım. Salon da öyleydi veya bana öyle gelmişti. Kitabı okurken de öyle heyecanlandım. İdil Biret' i tanımak. Onun gözünden dünyaya bakmak. Biraz fazla bir istekmiş. Kitabın ağırlığı İdil Biret hakkında yazılan yazılarla dolu. Yine de benim için çok öğretici oldu. Öğrenmek isteyene öğretici çok. Kİtap bir vakıf kitabı. Üner Birkan editörlüğünde yayınlanmış. Baskısı ve kapağı çok hoş.


Alıntılar

Benim sanatımın talihsizliği piyanomu birlikte taşıyamamak.

Klasik müzik sevgisi eğitimle olur.

Bir sanatçı için en gerekli şey toplumla temasıdır.

Piyano sonatları otomobil kullanımı açısından günümüzde insanların en konsantre biçimde müzik dinlediği durum olarak belirtiyor.

Bir esere başladığımda derin bir soluk almamı, sonrada soluğumu tutup esere girmemi öğütlerdi. Böylece müziğe girmeden ona kendimizi hazırlamış oluruz.

Chopin' i anlamak için ona daha yakın olmalısınız. Berlioz

İnsan olmak benim için her şeyden önde gelir.

Sıradışı olmak istiyorsanız, yorumculuğu değil, beste yapmayı öneririm size.

Yaşadığınız çağın müziğini çalmanız gerekir.

Gösterişle, çoşkuyla çalmak için girmek gerekir.

Chopin'in metnomu hep piyanosunun üzerinde.

İdil Allah' ın verdiğini kullarla çalışa çalışa geliştirmiş.

Küçük sanatçılarda korkudan endişeden heyecandan eser yoktur, bunlar yaş ilerledikçe gelecektir.

Katiyen memleketinde yaşadığının altında yaşamamak lazım.

İsterlerdi ki 4-5 ölçüyü önceden göreyim.

Her şeyi çalamayan artist değildir, bütün güçlükleri çalarak aşacaksın.

Kültüre eskisi gibi önem verilmiyor, varsa yoksa ticaret.


İdil Biret
Piyanodaki Harika
Üner Birkan
Sevda Cenap And Müzik Vakfı Yayınları
272 sayfa.


19 Mart 2017 Pazar

J. G. Ballard - Öteki Dünya

Geçen senelerde aldığım bir kitap. Tüketim dünyası üzerine. Büyük alışveriş merkezlerini açık bir tahlili. Kapağı çok güzel alışverişi temsil eden yürüyen merdivenli.

Sel yayıncılığı seviyorum. Güzel kitapları var. Serileri çok güzel. Kapak tasarımları, dizgisi, fontu çok hoş. Rahat kitaplar.

Bana gelince kitap bir çırpıda okundu sayılır. Otobüste, metroda, evde. Kahraman sayısı Dostoyevskilerin ki gibi olmasa bile kafa karıştırıcı cinsten. Olaydan kopmamanız gerekir. Yazar öyle anlatmış ki alışveriş merkezinde geziyorsunuz, barikata omuz veriyorsunuz filan. Olayın içindesiniz.

J. G. Ballard' ın diğer kitabı da okunabilir. Sıraya aldım. Bakalım.

Alıntılar

Derin tüketici huzurumu bozacak bir şey olmuştu.

Bittiğini sandığım yolculukların bittiği çok enderdir.

Surrey'in insanları hiç isyan çıkarmaz. Çok daha kibar ve çok daha tehlikelidirler.

Bizim gerçek bir toplumumuz vardı, yazarkasalardan oluşan bir toplum değildik sadece.

Bir değer taşıyan tek şeyin, poşetlere koyulabilecek şeyler olduğunu sayıyorlar.

Burası veba bölgesi tüketicilik dene bir veba bu.

Futbolu toplumun son şiddet umudu olarak kutluyorlardı.

Polisler şiddet satıyor.

Nereye gidersen git başka türlü bir can sıkıntısından başka bir şey bulamayacaksın.

Tüketicilik bir şey satın almanın çok ötesinde bir şeydir.

Modernizm bize kendimize güvenmemeyi ve kendimizden hoşlanmamayı öğretir.

Tüketicilik insanları denetime almak için bugüne kadar bulunmuş en büyük araçtır.

Tüketicilik, bizim onlara nefes alsın diye verdiğimiz havadır.

Tüketici faşizmi kendi ideolojini bulur.

Alışveriş merkezlerinin halkı yalanları tercih ediyordu, çünkü yalanlara suç ortaklığı yapmışlardı.

Çalışmak insanı özgürleştirir.

Tüketicilik ricat üzerine kuruludur.

Öteki Dünya
J. G. Ballard
çeviri: Süha Sertabiboğlu
Sel Yayıncılık
292 sayfa.






7 Mart 2017 Salı

Nathalie Heinich - Sanat Sosyolojisi

Sanat sosyolojisi çok ağır bir kitap ismi. Dolu dolu. Konu olarak direkt ilgim var. Sanatın toplumsal boyutu. Toplumun sanata, sanatın topluma etkileri üzerine.

Nathalie Heinich' in sanat sosyolojisi kitabı dili oldukça ağır. Çeşitli düşünürlerden görüşler içeren bir kitap. Bu çeşitli düşünceleri kendi potasında eritip okuyucuya sunuyor.

Şöyle söyleyebilirim, bu kitabı belli aralıklarla tekrar tekrar okuyacağım. Bakışıma günden güne eklemeler yapacağına inanıyorum.

Bağlam yayıncılığın bu müzik dizisi gerçekten dikkate değer. Takip edilmeli.

Kaynaklar kısmı ise bize çalışmanın niteliği hakkında geniş bilgi sunmaktadır.

Alıntılar

Sanatın sosyolojine değil,sanattan kalan bir sosyolojiye eğilimlidir.

Kültür terimi, sanat pratiklerine odaklanan Fransız, antropolojik eğilimlere odaklanan anglo-sakson uygulamalarla açıklanmıştır.

Sanat ve toplum 1. kuşak
Toplumda sanat 2. kuşak
toplum açısından sanat 3. kuşak

Sanatın bağımsızlığı fikrinden geri dönmek ve sanatı idealize etmek, sanat sosyolojisinin iki kuru olgusudur. ( 25 )

Bugün toplum dışında belirlenmiş bir sanatı ya da herhangi bir insan deneyimini düşünmek olası değildir.

sanat ve toplum birlikte oluşurlar.

Sosyoloji betimleyen bir bilimdir, görevi kanun yapmak değildir. Roger Bastide

Tabloları yapan ona bakandır. Marcel Duchamp

Sanat Sosyolojisi
Nathalie Heinich
çeviri: Turgut Arnas
bağlam yayıncılık
157 sayfa.



5 Mart 2017 Pazar

Ulaş Özdemir - Kimlik, Ritüel, Müzik İcrası

Sevgili Hocam Ulaş Özdemir' in kitabını bir-iki ay gecikmeli olsa da okuyabildim. Gerçi konferansına katılmıştım, kitabın bahsettiği genel hatları biliyordum. Bununla beraber detaylı okuma yapmam iyi oldu.

Kitap için en önemli eleştiri, Ulaş Özdemir yaptığı tez çalışmasını kitaplaştırmış ve kitabın geneline hakim olmayan tez dili ilk on sayfada var. Dolayısıyla okuyucu ilk om sayfada sıkılıp bırakabiliyor.

Bu çevreden gelen bir tepkiydi, haksız da değil.

Bence de biraz dili ağır olmasına karşın on sayfadan sonra dil yalınlaşıyor. Hele ki görüşmelere geldiğinde halk diline dönüyor.

Alevi kimliğini zakirlik çerçevesinde bakan güzel bir araştırma kitabı. Bilgilendirici. Az da olsa Alevi kültürüne giriyor.

Kolektif kitabı da beğendim. Özenilmiş.

Alıntılar

Daha çok kere öleceğim, çok kere dirileceğim. Hayattır bu, çok şey olacaktır.

Tarikatta insanları eğlendiren, şeriatta yol yürütemez.

Aşığın sözü, Kuran' ın özü.

Müzik, Ruha gıda, cana safa. Evliya çelebi.

Bireysel bir tecrübe olarak inanç, müziğin de eşlik ettiği ritüeller çevresinde toplumsal bir boyut kazanır.

İnsanlar kişisel kimliklerini yaşadıkları kimlik üzerinden inşa ederler.

Alevi öğretisi, sıkça sunulduğu gibi modern değil, tersine modern karşıtıdır.

Geleneksel Alevilik, inanç merkezlidir, modern Alevilik, kimlik merkezlidir.

Kimliğin bir insan hakkı olduğunu söyleyen küresel söylem.

Alevi kimliğinin inşasında etkili olan dinamiklerden biri göçtür.

Çok seslilik, yol bir sürek bin bir.

Hakk'ıl Yakin : Toplam Olmak

Her ne ararsan kendinde ara.

Zakir dedeyi tamamlar.

Kimlik, Ritüel, Müzik İcrası

İstanbul Cemevlerinde Zakirlik

Ulaş Özdemir

Kolektif Kitap

284 sayfa.