18 Temmuz 2015 Cumartesi

Richard Bach - Martı eleştirisi

Yalnızlık, çok iyi bir öğretici. İyi bir öğretmen. Islah edici. Abarttım galiba. Yalnızlığın kutsanması diyelim.

Zaman zaman ihtiyaç duyduğum bir olgu yalnızlık. Belki dinlenmek, düşünmek için, mola ihtiyacından da olabilir.

Sebebi ne olursa olsun yalnızlık günümüzde güzel bir terapi. İhtiyaç.

Kendimi dinlemek istiyorum.

Şunun farkındayım ki biz toplumla varız. Toplum beni şekillendirir, öğretir. yedirir, giydirir. içirir Filan filan. Gerçekten de böyle mi?

Kısmen. Toplumla birlik olduğumuz muhakkak, Doğa şartları çetin, hep birlikte mücadelemiz daha güçlü.
Fakat Takım arkadaşlarımızı sefalet içinde bırakmaktan bu yazıda bahsetmeyeceğim.

Bu yazıda yalnızlığın getirisi götürüsü söz konusu. Durup dinlenmenin önemi. Reklam cıngılında ki gibi " tatil için çalışmıyoruz " yaşamak için çalışıyoruz. sabah bunun için kalkıyoruz, bunun için yiyip içiyoruz, yaşam mücadelesi. Bu mücadeleden gözlerimiz kör oldu. Hislerimiz kayboldu. Yedi yetimiz sıfırlandı.
Yalnızlık bu yetilerin geri gelmesi için bir çabanın adıdır bir bakıma. Yaşam mücadelesinin farklı bir biçimi.
Martı Jonathan Livingston, yalnızlığı bize tarif eder, yalnızken ki yapılacak aktivitelerden bize  sayfabahseder. :)
Sempatiktir, yalnızdır, mutludur, yalnızdır, heyecanlıdır, yalnızdır, düşünür, yalnızdır.
Yalnızlığı vücutta avantaja çevirmekten bahseder.
uçar,kaçar martı jonathan livingston.
güzel hayallerle öykü kitabını okuyup bitirmiş olursunuz.
Yaşayan insana, nasıl yaşayacağını bile öğretebilir.

Alıntılar:
onca zamanı boşu boşuna geçireceğime, uçmayı öğrenebilirdim. Öğrenecek ne çok şey var!

o korkuyu yenmenin gururuyla haz alarak yaşıyordu.

Cehaletimizi kırabiliriz, kendimiz olabiliriz, özgür olabiliriz.

iyinin, mükemmelliğin sınırı yoktur.

başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.

Gerçekten kim olduklarını anlamaya bunları bilerek yaşamaya başladılar.

richard bach

martı jonathan livingston

Çeviri: kader ay demireğen

epsilon yayıncılık

92 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder