4 Haziran 2016 Cumartesi

Vural Yıldırım - Müzik Felsefesine Giriş

Geçen yazılarımda yazdığım yoğun günlerin bir sonucu olarak yaz nezlesine yakaladım. Gözüm şapır şapır akıyor. Odaklanma problemi üst seviyede. Üç boyut yetimde zayıfladı :)

Yine de boş kaldığım zamanlarda uzun zamandan beri okumak istediğim Müzik Felsefesine Giriş kitabını okuma fırsatım oldu.

Temel başlıklar halinde müzik olgusunu yorumlayan, ayrıştırıp açıklayan yazarlar, çok geniş bir konuyu ele aldıkları için, biraz konular arası sıçramalar olmuş.

Tam konular oturmadan kafada diğerine geçilmiş. Gerçi kitabın ön sözünde tembel bir okurdan ziyade bu düşünme sürecine katılan bir okur beklentisi var. O çerçevede bakıldığında faydalı bir kitap. Şöyle ki ben tekrar okunacaklar listesine aldım. Yazarların bahsettiği bir iki konununda üzerine düşmeyi, kendi düşüncelerimi yazmayı planlıyorum.

İmla hatalarının olduğu, basım kalitesinin pek yüksek olmadığı bir yayın olmuş. Kapak sade. Daha iyisi olabilirdi.

Kaynakça da bana biraz az geldi. Demek ki o kadarmış.

Alıntılar

Müzik ancak zihinde duyumsanır.
Felsefenin çalışma alanları içinde müziğe en yakın olan estetiktir.

Müzik doğaya olan özlemi mi dile getirmeye çalışmaktadır?

Müziği anlamak, politik bilinci tetikler.

Düşünce ve beğeni ortaya çıkarak müzik estetiği oluşur.

Bugün sanatın görevi kaosa düzen getirmektir.

Sesi aramayın o sizi bulur.

Sessizlik hali varlıkla ilişki kurduğumuz en temel andır.

Halk müziği halk tarafından üretilmemekte, halka satılmak için üretilmektedir.

Toplumu algılamayan onu dönüştürmeyi düşünemez.

Söz gerçek, anlam ütopyadır.

Müzik üzerine düşünmek bireyi kendinden haberdar eder.


Müzik Felsefesine Giriş

Vural Yıldırım
Tarkan Koç

Bağlam Yayıncılık

104 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder