29 Ekim 2015 Perşembe

Fazıl Say - Yalnızlık Kederi eleştirisi

Dert geldi mi gitmez derler, uzun bir süre oldu soğuk algınlığı bir türlü geçmedi. Olsun diyorum, fazla ilaç kullanmadan atlamaya çalışıyorum.

Bir de göz nezlesi ki sorma şıpır şıpır. İlerde bir şeyler karalarsam bunun üzerine bir iki hikaye yazacağım.

Müzisyen ve yalnızlık üzerine bir şeyler söylemeyi de erteliyorum, ileri bir tarihe.

Erteleme ustası.

Kitaba dönelim.


Fazıl say açısından dünyaya, müziğe bakmak istiyorsanız. Güzel bir kitap. Beni en çok etkileyen rüyalar ve hayaller bölümü oldu. Kitaplarda yer alan resimler de ayrı bir ustalık.

Kapak zaten kitap için ber burdayım, dedirtiyor.

Diğer bir önemli konuda kitabı okurken müzik kültürünüzde gelişiyor. Fazıl Say'ın beslendiği kaynakları görebiliyoruz.



alıntılar

piyano çalarken özgürleşiyorum.

iyi bir virtüöz olmak için ne kadar çalışmalıyım, sevdiğin kadar çalış nefrete yönelmeyecek kadar.

asıl sağırlık içsel sağırlıktır.

gerçek sanatın amacı hayatın bedelini verip hayatı geri almaktır.

insan benliğiyle ve ruhuyla çalmalı her notayı,bedeniyle çalmamalı. elinden önce ruhu gitmeli.

biz klasik müzikçiler bu ülkenin üvey evlatlarıyız. güner aykal.

zordur çünkü kendine evrende yer açmak. Türkan saylan

derin soluk alırdım, müzik dolardı içime.

sürrealizmin ipuçlarını bu küfürlerle öğrendim.

çok kullanılan bir özdeyiş vardır. italyanlar müziği aşkta, fransızlr toplantıda, almanlar bilimde, lafı uzatmayalım, çevirisi şöyledir. italyanlar şarkıcıdır, fransızlar virtüöz, almanlar ise bestecidir.

konser vermek nedir sorusuna?

sadece konser vererek değil, dinleyerekte olur kanısındayım.

beni dünyada üç kişi dinleyecek bile olsa bütün emeğimi yaşamımı yine müziğe adardım.

fazıl say

yalnızlık kederi, bir müzisyenin notları

doğan yayıncılık

188 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder