16 Ağustos 2014 Cumartesi

metin yeğin - adları ve yüzleri olmayanlar - marcos'la on gün

yazar kitabını şöyle bitiriyor, paranın dünyasına ve bütün otoritelere kafa 

tutan zapatist dünyasının dilini anlatmaya çalıştık.

teşekkür ederim, telsiz konuşmalarında ki gibi cevaplayacak olursam anlaşıldı,

açık ve net.


yolculuk, seyahat yazılarının sıkı taraftarıyım. 

belki hiçbir zaman gidilemeyecek yerlere okuyucuları götürüyor.

anlatılan dilin kuvvetide bizi aynı oranda olayın iç.ine sokuyor.

metin yeğin in 15 yıl önce çıktığı yolculuğa bende çıkmak isterdim. ona yoldaş olmak isterdim.

meksikanın dağlarında ,tepelerinde, tropik ormanlarında amaç uğruna gezilerimi tamamlamak isterdim.

latin amerikanın bir ülkesinden başka bir ülkesine geçmek isterdim.

hayattan hep çok şey istedim. ama sahiplik dürtüsü olmadan. neyse.

biz de elbet kendi hikayemizi yazarız.

ilgimin fazla oluşundan dolayı , gezi yazılarını hızlı okurum.

bir veya iki gecede biter. dolayısıyla değerlendirmek daha kolay olur. 

kitabın başı ve sonuyla ilgili bütünlüğü korursun.

adları ve yüzleri olmayanlara gelince, kitap gezi notları, bilgiler, mektuplarla dolu, aydınlatıcı bir kitap.

edebi akıcılık cümle bütünlüğü daha iyi olabilir. biraz yavan geldi bana. bir de kitapta çok tekrar yapılmış.

olaylar iki defa okuyucuya aktarılmış.

sonuç olarak kitap 4 gözle pür dikkat okunmalı. hayata karşı nasıl mücadele edilmeli, yeni sorular eklenmeli.

alıntılar

zapata vive, la lucha sigue zapata yaşıyor, mücadele sürüyor.

latin amerikanın övülesi umursamazlığı

ben başka bir şeyden bahsediyorum, esmeye başlayan başka bir rüzgardan. supmarcos

renkler değişecek, diller, mekan, isimler değişecek,fakat insanlar,sömürü yoksulluk ve ölüm aynı.

rüzgar, yağmur ve güneş bize toprağı ne zaman ekeceğimizi biçeceğimizi söylediği gibi, umudunda yeşertilip biçileceğini söyle.

companeros yoldaşlar

eğer tarihi yazanların sesi ziadesiyle duyulmuyorsa, bu zulmedilmişlerin sesinin henüz çıkmadığındandır.

ölüler sadece unutuldukları zman ölüdürler.

salven ip, salven se. onu kurtar, kendinide kurtar.

lacandona ormanları

ezilenlerin kendi isimleri ve tarihleri, kendi mücadeleleri ve özlemleri vardır.

kıta shawe vazgeçme

dikilmesi ve büyütülmesi gereken bir ağaç, tutuşturulması gerekn bir hayal. submarcos

demokrosi özgürlük adalet

bakmayı öğrenmek

bakmak ve savaşmak , bakışlarını yönetmeyi bilen için yeterli değildir,sabırlı ve güçlü olmalısın.

biz iktidarı değil, dans edebileceğimiz bir yer istiyoruz. supmarcos

her şey heskes için, hiçbir şey bizim için değil.

adios, astala victoria . khoşçakal, zaferde görüşürüz.

kumandan tacho, davido ve kadın kumandan ramona

bir yüzü ve adı olanlar, maskesiz ve silahsız fakat herşeye karşın yine zapatistalar...

sivil ve barışçıl mücadele için.

onalara ve herkese söylemek isterim ki hiçbir şey cezadan muaf değildir. supmarcos

biz insanlara inanıyoruz. biz insan doğasının iyi olduğuna inanıyoruz.

biz bir soru hareketiyiz.

artık burda bizimsavaşmak başka bir çaremiz yok ve kazanmak zorundayız. çünkü eğer kaybedersek insalıkta kaybedecek.

eğer bize ne istediğmizi sorarsanız, utanmazca cevap veririz, taqrihe çizik atmak.

neoliberalizmin vahşi markerketinin bize sattığından daha başka değişik bir dünya mümkün.

Marcos,israilde filistinli, bosnada müslüman, saat ondan sonra dünyanın herhangi bir yerinde kadın, san franciscoda bir gay ve meksikada bir zapatistadır.


adları ve yüzleri olmayanlar 

marcos la on gün 

metin yeğin

su yayınları

198 sayfa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder