27 Ekim 2014 Pazartesi

ferit edgü - o - hakkari de bir mevsim

bu şekil konular çok dikkatimi çekmiştir.

gezi , coğrafi, etnik konular.

bu kitapta hakkari de geçmiş , bir öğretim sezonundan bahsetmekte. kitabı okuduğum sürece

hakkari de yaşadım. buz gibi temiz havasını içime çektim. bol bol çay içtim.

tezek kokusuyla ısındım. karlı dağ manzaralarına takılı kaldım. köpeklerle arkadaş oldum. kendi 

kendime yetmeye çalıştım. kürtçe dinledim. kürtçe konuşmaya çalıştım. kokuşmuş devlet dairelerine

sövdüm. uzun bir otobüs yolculuğu yaptım. bir kere gözüm doldu. pek çok kez güldüm. uykum

gelmedi kitabı bitirene kadar. bitirince yine uykum kaçtı. yalın ayaklı çocuklar gözümün önüne geldi.

yine karlı dağlar. burnu akan çocuklar. ölen bebekler. toz toprak.

sanırım kitabı ikinci okuyuşum. çok tat aldım. bu tatların da bir kısmını yukarıda anlatmaya çalıştım.

okumaya değeceğine inandığım bir kitap.

ferit edgü nün anlatığı konuyu çok sevdim, anlatım biçimi, anlatımı konuya göre eksik kalmış gibi.

şiirsellikle, düz yazı arasında kalmış. ya o ya o olsa daha hoşuma gidiyor.

kullanılan farklı kelime sayısı biraz az. daha geniş kelime dağarcığı olabilirdi.

ama okuyun :) sadece o yukarıda ki duyguları test etmek için bile okunabilir.

* bir savaşçı için düş gerçek demektir.

ayaklarında taşıt lastiklerinde kesilip biçilmiş ayakkabılar olan.

talihin açık olsun yabancı.

yolcu bir gün yolunu yitirirse artık eski yolunu bulmaya çalışmamalı yeni bir yol aramalı kendine.

yaşasın fotoğraf, yaşasın bana bunları yazdıran sevgili, yaşasın içine sıçtığım uygarlığı, onlar için yaşasın

başına ne gelirse gelsin, nerede olursa ol, yaşamını sürdürmeyi bil.

insanoğlu kendine yetmeyi bilseydi, önemli bir sorunu çözümlemiş olurdu.

yabancıya yaban gerek.


ferit edgü

o - hakkari de bir mevsim

yky yayınları

195 sayfa




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder